Page 11 - Dosta Doğru Dergisi 1. Sayı
P. 11
n gücünü kaybetmesiyle de dikkatlerden uzak kalmış mek... Kısaca bunlardır bir sanatçının diğerlerinin önü-
bir edebiyattır. Tekkelerde yetişen şairlerin çoğu tebliğini ne geçmesini belirleyen ölçüler. Evliyalar en çok neleri
şiirleriyle yaparken, tekke edebiyatını da oluşturmuşlar. dile getirmişse, bugün en çok sevilen şairler bunlardan
Divan ve halk edebiyatı şairlerinde İslâmî ve tasavvufî da ustalıkla söz eden şairlerdir. Bâkî ve Şeyhülislâm Yah-
ifadelere doğrudan değil, dolayısıyla rastlamak müm- ya gibi divan şairleriyle Yahya Kemal ve Necip Fazıl gibi
kündür. Bu da onların niyetlerine bağlı olarak telkinci bir çağdaş şairlerimiz evliya şairlerden tasavvuf edebiyatına
tarzda meselelerini anlatmaya zemin hazırlıyor. Tasav- geçen temaları dile getirdikleri için çok sevilmişlerdir. Ka-
vufî edebiyat geleneğimizin günümüz edebî ürünlerine racaoğlan’ın “Elif” için söylediklerinde bu kültürden izler
yeterli etkisi olsaydı, bugün bir inkârcı edebiyattan söz var. Fuzûlî, sadece beşerî aşktan söz eden bir şair olsaydı,
edilmezdi. Şiirimiz zengin bir yatakta geliştiği için, her insanî aşkın ilâhî aşka ulaşan boyutlarını dile getirme-
türlü yabancı etkiye rağmen, her zaman kendi kalması- seydi, bugün aynı ölçüde sevilip benimsenmezdi. Onun
nı bilmiştir. Ortaya çıkan iyi şiirde bütün kaynaklarımız yazdığı Leylâ ile Mecnun’un ötekilerden farkı, bu derinlik
gibi, tasavvuf etkileri ve ondan etkilenmiş unsurlar yer ve yücelik açıkça görülür. Şunu açıkça belirtelim: Evliya
alır. Ama bütün bunlar günümüz edebiyatını tasavvuf şairlerin şiirlerinde dile getirilen çok boyutlu aşkın beşerî
geleneği etkisinde göstermeğe yetmez. Sanat ve ede- olanları dışındakileri şöyle sıralamak mümkündür: Allah
biyatın hem savaşta tebliğ hem barışta telkin unsuru sevgisi, Peygamber sevgisi ve evliya muhabbetidir... Ana-
olarak değerlendirildiğini de biliyoruz. Bunun da büyük dolu halkının en çok sevdiği insan kimdir, diye bir soru
ve kalıcı nitelikler taşıyanları, tasavvufî etkilere açık ve sorulsa, hiç şüphesiz verilecek cevap Peygamberimiz ola-
bu unsurlardan yararlanarak eser verenlerdir. İslâmî şii- caktır. Bunun sebebi, Peygamberin en sevgili kul olduğu
rin edebiyatımızda en samimi sözcüleri veliler olmuştur. inancıdır. Yani Allah için sevgidir. Bu sevgi Allah için sevi-
Çünkü onların hayatı da eserleri de aynı samimiyetten len dosttan şeyhe, şeyhten Peygambere ve Allah’a yöne-
güç bulur. Gönülleri, ruhları, akılları aynı hedefe yönel- lir. Bazen de Allah sevgisinden insana yönelir; “Yaratıla-
miştir. Şiir ise bunlardan kaynaklanır, yine bu melekelere nı severiz Yaratan’dan ötürü” der Yunus. Bugün Yunus’la
seslenir. O yüzden, edebiyatımızın en çok sevilen şairleri, Süleyman Çelebi’nin Peygamberimize dair yazdıklarının
en çok itibar ve alâka gösterilen, en tesirli şairleri, evli- gördüğü kabulde, bu sevginin ne tür bir temel olduğu
ya şairler olmuştur. Mevlânâ, Yunus Emre, Hacı Bayram açıkça ortadadır. Bu sevgileri en iyi dile getiren veliler-
ve Hacı Bektaş Veliler ile Eşrefoğlu, Aziz Mahmud Hüdâi, dir. Veli şairlerin eski kültürümüzdeki yeri, bundan ötürü
Kuddisî Baba, İbrahim Hakkı, Şeyh Galip, Niyazi-i Mısrî ve büyüktür. Allah, Peygamber ve evliya sevgisiyle, din ve
Salih Baba gibi şiirleri elden ele dolaşarak gönülleri fet- tasavvuf övgüsüyle dolu olan şiirler, en az üç boyutu ile
heden şairler neden bütün dünyada az görülür. Aslında ilâhî aşkı dile getirirken, dünyanın en zengin metafiziğini
şiir ve edebiyatta yeni ve orijinal olmak en önemli şartlar- de içlerinde taşıyorlar. Bu şiirin Divan ve Halk şiirindeki
dan biri olarak zikredilir. Sonra şahsîlik, sonra hoşa giden silinmez izleri, bu çok boyutlu aşk anlayışından kaynak-
bir üslûp ve o devrin karakteristik unsurlarını dile getir- lanmaktadır. Her kültür kaynağından yetişen Sünnî şair-
Mayıs 2013 Dosta Doğru | 9