Page 130 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 130

124                                         Gönlümüz Beraber

          dedim. Şöyle bir durdu. Kasım Ağabeyler bakışlarıyla şaşırdıklarını
          belli ettiler. Efendim gülümseyerek eli arkada çarpışan arabaların
          yanına gittik, çocukları seyrettik.
              ˗  Efendim, beraber binelim mi?

          dedim. Kasım Ağabeyler yine gülmeye başladılar. İçimden “Tüh yâ,
          niye yalnız gelmedik ki!” dedim. Oradan devam edip Fuar’ın Alâed-
          din Tepesi tarafından çıktık. Sonra Alâeddin tepesine tırmanmaya
          başladık. Geze geze Torance düğün salonu ve Alâeddin Camisi’nin
          arasından  geçtik.  Şehitler  abidesindeki  şelalenin  yanında  durup
          Mevlâna yolunu seyrettik. Buradan inerek ana yola çıkıp Mevlâna
          tarafına doğru sohbet ederek ilerledik. İplikçi Camisi’nin önünde bi-
          raz durup camiye girdik ve ikindi namazını kıldık. Namazdan sonra
          camiye doğu cephesinden geçip arka sokakta bulunan vakıf binasına
          vardık.
                 İhvanlar bekliyorlardı. Görüşme yapıldı. Akşam namazı kı-
          lındı ve yemek yenildi. O gün akşam da çok ders alan oldu. Mübarek
          abdest tazelemeye çıktı, ben de peşinden gittim. Tuvalete girdi, geri
          çıktı. Sonra bana döndü:

              ˗  Tuvalete sol ayakla girilir, sağ ayakla çıkılır.
          dedi. Tuvalete girdi. Ben de düşünmeye başladım. Efendim’in hangi
          ayakla tuvalete girdiğini takip etmemiştim, umurumda da değildi.
          İsterse arka arkaya girsin her hâli bize keramet geliyordu ve Efen-
          dim’in hâl ve hareketlerini şerî yönden takip etme davasında da de-
          ğildik.  “Neden  böyle  bir  açıklama  yaptı  ki?”  diye  düşündüm  ve
          “Herhâlde  kendi  koyduğu  şeriat  düzenine  kendisi  sahip  çıkıyor.
          Bunu aktarmamız için de bize nasihat ediyor.” dedim. Sonra mut-
          fakta abdest düzeni hazırladık. İbrahim’le birlikte Efendim’e abdest
          aldırdık. Hatme ve namaz sonrası Efendim Aytekin Ağabeylerde is-
          tirahat etmek üzere vakıftan ayrıldı.

                 Ertesi gün (20 Temmuz 1993 tarihinde) sabah kahvaltıdan
          sonra Efendim’e Konya’yı gezdirmeyi teklif ettik, kabul etti. Araba-
          lara binildi. Efendim Borlu Mustafa Ağabey’in arabasına bindi, ara-
          banın arkasına da ben bindim. Öndeki araba bizi Aydınlık Evler’de
   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135