Page 131 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 131
Ruhumuz Beraber 125
bulunan ve Selimiye’den sonra kubbesi en büyük olan Şehitler Ca-
misi’ne götürdü. Mübarek camiye girer girmez doğru mihrap ve
minberin yanına gitti. İşçiliğini inceledi ve:
˗ İsmail Hoca’ya söyleyin. Ankara’daki Reyhan Camisi’nin
mihrap ve minberini bu ustaya yaptırsın.
dedi. O anda ben şoke olmuştum. Çünkü Reyhan Camisi’nin yapı-
mıyla ilgilenen İsmail Hocam caminin dış taşlarını Bayburtlu Kenan
ustaya yaptırmıştı ve mihrap ile minberini Kayseri’de bir çini usta-
sına yaptıracağını yaklaşık bir ay kadar evvel Boral’da söylemişti.
Ben de:
˗ Hocam, hiç Reyhan Camisi’ne fayanstan mihrap minber ya-
kışır mı? Konya’da çok güzel mermer ustaları var, oyma
olarak yapıyorlar!
demiştim. O da:
˗ Tamam Mehmet Aliciğim, araştıralım.
demişti. Efendim’in bu talimatı üzerine Ankara’ya döndüğümüzde
İsmail Hoca’ya o ustanın adresini verdik ve böylece Reyhan Ca-
misi’nin mihrab ve minberi Şehitler Camisi’nin mihrab ve minberi-
nin ustasına yaptırılmış oldu. Reyhan Camisi faaliyete geçti. Bay-
burtlu Şerafettin Amca vekâleten namazları kıldırıyor ve günlük hat-
meler artık câmide yapılıyordu. Efendim’le Reyhan Camisi’nde
Cuma namazı kılmıştık. Şerafettin Hoca kendini kaptırıp Efendim’e
yönelik bir hutbe okumuştu.
Yıllar sonra Pursaklar Belediyesi kentsel dönüşüm çalışma-
larını bahane ederek ve “Bu caminin daha büyüğünü yaptıracağız”
diye söz vererek Reyhan Camisi’ni yıktı ve aynı yere bir cami ya-
pıldı. Hikmetinden sual olunmaz. O bölgede diğer cemaatlerin ca-
mileri de imar nedeniyle mecburen yıkılmıştı. Kendilerince imar so-
runu olmayan camimizin yıkılmasına bir bahane bulmuşlardı. Reva
Vakfı ismi altında kurulmuş olan bu caminin yıkılmasıyla ilgili ola-
rak İsmail Hoca’ya sitemimi iletmiştim.
Konya Şehitler Camisi’nden çıktık. Efendim karşı ufuklara
baktı. Bunun üzerine: