Page 136 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 136
130 Gönlümüz Beraber
Pazar sabahı teveccüh için camiye geçildi. Bu arada Efen-
dim’in teveccüh sonrası değiştireceği atleti de bana verdiler.
Ben de Mehmet Ali Amca’ya baktım, bulamadım. Oğlu Hi-
dayet Ağabey’i gördüm. Efendim’in poşetin içerisindeki atletini
gösterip:
˗ Buna sahip çık. Babana vereceksin.
dedim. O da:
˗ Tamam Ağabey.
deyip, poşeti arabanın bagajına yerleştirdi.
Camide çok kalabalıktı. Efendim siyah cübbesini giymişti
ve başında da elle sarılmış sarığı vardı. Önüne limonlu sıcak suyunu,
ter bezini koyduk. Efendim’in önüne sohbet kaydetmek üzere birkaç
tane de teyp konulmuştu. Teveccüh sohbeti uzunca oldu. Caminin
merdivenin altında imamın odası vardı. Sohbet bitince Efendim’
orada abdestini tazeledi ve “estağfurullah” nidasıyla gözler kapa-
tıldı.
Efendim’ teveccüh namazını kıldı. Büyük silsilenin bir kıs-
mını sessizce, pîrlerimize yakın olan bölümden sonrasını ise seslice
okudu. Teveccüh dualarını yaptıktan sonra “Rabbiiiiiiiim” diye o
yürekleri yakan nidasıyla teveccühe başladı. O anda kıyamet koptu,
yer yerinden oynuyordu. Bağıranlar, ağlayanlar, kendini yerden yere
vuranlar… Mekân mahşer yerine dönmüştü. Bu cezbeli ortamda ba-
zen Efendim’in sesi de duyulamıyordu. Efendim saflardaki ihvan-
lara beyitler okuyarak ve onların kürek kemiklerinin arasına eliyle
vurarak teveccühü tamamladı, “aşır okuyun” deyip teveccühü bi-
tirdi.
Efendim çok terliydi. Onu hemen aynı odaya aldım. Bir ta-
bure koydum otursun diye. Oturur oturmaz gömleğinin arasından at-
letini gösterip:
˗ Bu senin.
dedi. Önce gömleğini, sonra da atletini çıkardım. Yanımızda bulu-
nan havlu ile güzelce önce koltuk altını sildim, sonra nazenince ter-
lerini silmeye çalıştım. Sıra temiz atletini giydirmeye geldi. Efen-
dim: