Page 137 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 137
Ruhumuz Beraber 131
˗ Bu nedir?
dedi.
˗ Efendim, temiz atlet!
dedim.
˗ Olmaz! Bunu giymem. Bu kalın. Öbürünü de senin için giy-
dim. Ver benim atletimi.
dedi. Eyvah atlet yok! Hidayet Ağabeyi de mahşeri kalabalıkta nasıl
bulacağım!
˗ Efendim, üşümeyin. Şimdilik giyin.
dedim.
˗ Olmaz, atletimi getir.
dedi. Efendim çıplak bekliyor. Hemen deli gibi odadan fırlayıp ca-
minin dışına çıktım. Çok kalabalık. Aceleden insanları seçemiyo-
rum. Nereden bulacağım Hidayet Ağabeyi! Neyse himmet oldu,
belli bir süre sonra buldum.
˗ Aman Ağabey ver atleti!
deyip arabanın bagajından atleti aldım ve doğruca odaya gittim.
Efendim beni çıplak bekliyor. Hemen atleti, temiz gömleğini ve
bordo hırkasını giydirdim. Anladım ki sen ne kadar hesap yaparsan
yap onun da bir hesabı var. Kime, neyi, niçin, nasıl vereceğine ken-
disi karar veriyor. Senin istemen yetmiyor.
Odadan çıktık. Teveccüh yemeğini bir tepsi üzerinde hazır-
lamışlar. Efendim hemen orada oturup tek başına teveccüh ekmeğini
yedi. Yanına dışarıdan birkaç vekil Ağabey geldi, biraz konuştular.
Çay verildi, içti. Biraz istirahat ettikten sonra Hacı Annemle beraber
Borlu Mustafa Ağabey’in arabasıyla Ereğli’ye hareket ettiler.