Page 140 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 140
134 Gönlümüz Beraber
yenilecek. Tabii çok kalabalık. Efendim’in de diyeti var. Yemek ye-
neceği zaman “Efendim yukarıda istirahat edin” deyip Efendim’i
yukarı kata aldılar.
Açıkçası benim de canım aşağıda yemek yemek istemi-
yordu. Yukarıya çıktım, ama yukarıya çıkarken “Efendim ile birlikte
yemek yiyeyim” diye bir niyetim de yoktu. Efendim’i takip ediyo-
rum, nereye gidiyorsa peşinden gidiyorum.
Yukarı kata çıktık. Efendim divana oturdu, bizi de yanına
oturttu. Karşı divanda Ilgaz’ın köylüleri olan yaşlılar vardı. Fuat
Ağabey onları önceden yukarı çıkarmış. Efendim:
˗ Selamun aleykum hacım!
dedi. Onlar da:
˗ Aleykum selam, hoş geldin.
dediler. Böyle, tam köylü cami cemaati olan 60-70 yaşlarında adam-
lar. Efendim oturur oturmaz oradan birisi:
˗ Efendi, sen Muhammet Raşit Hazretleri’ni tanır mısın?
diye sordu. Efendim de şöyle bir durdu ve:
˗ Karşılaşmadık, ama tanırız.
dedi. Adam:
˗ O da çok büyüktür hâ!
dedi. Bunun üzerine Efendim:
˗ Bak sana sayayım. Biz onlarla amcaoğlu olarak geçeriz. Sil-
silelerimiz de Pîrimiz Abdurrahman-ı Tagi (k.s.) Hazret-
leri’ne kadar aynı. Abdurrahman-ı Tagi (k.s.) Hazret-
leri’nden kol ayrılır. Abdurrahman-ı Tagi (k.s.) Hazret-
leri’nin 19 tane halifesi vardır. Bunların içinden bir numa-
raya gelen Pîri Sami Erzincanî’dir (k.s.) Geri kalan 18 tane
halifesi o bölgenin halifeleridir ve de hilafetinde en büyük
nispeti Şeyh Muhammed Sami (k.s.) Hazretleri almıştır.
Adıyaman’ın silsilesi bu 18 halife içerisinden Şeyh Fethul-
lah ile ayrılmıştır. Bak sayıyorum: Fethullah Verkanisi bir,
Muhammed Ziyaeddin iki, Ahmed Haznevi üç, Abdulhakim
Bilvanisi dört, Muhammet Raşit de beşincidir. Şimdi bizim