Page 221 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 221
Ruhumuz Beraber 215
Perşembe sabahı saat 10.00 civarında Eyüp Ağabeylerle bir-
likte otele yeniden gittim. Efendim’in elini öptüm, arkasında öğlen
namazını kıldık, konuştuk. Eyüp Ağabey aynı havayla konuşuyordu.
“Akşamdan sonra şeytan taşlamaya gidin Efendim” dedi.
Bu arada Taif’ten ihvanlar gelmişler. Efendim’e “Dolgu ile
gusül olur mu” gibi Şer-i Şerif’ten bir sürü sorular sordular. Efen-
dim:
˗ O zaman söktürün dişlerinizi. Bu kadar incelmeyin, kırılır-
sınız.
dedi. Efendim bunlara “Hac için ilk geldiğinizde ne yaptınız?” diye
sordu ve cevapları üzerine cezaya uğradıklarını belirtti.
Öğle namazına kalktık. Ben de o gün entarim kirlendi diye
yeni bir entari ve pantolon aldım. Efendim’in yanına çıplak ayak ile
gitmek edepsizlik olur diye çorapla gitmiştim. Efendim farza durur-
ken geri döndü bir baktı “çorabı olan var” dedi. Çorabını istedi. Ben
de durumu himmetleri ile anladım, hemen çoraplarımı büyük bir
mahcubiyet ile hızlıca çıkardım. “Giy giy” diye emir buyurdu, sonra
giydim. Kendisine de çorabını giydirip namaza durduk. Böylece Ha-
nefi mezhebinin bir inceliğini de bu şekilde bize göstermiş oldu.
Şeytan Taşlama
Efendim’le şeytan taşlamaya çıktık. Erzincanlı ihvanlar
Efendim’in ziyaretine gelmişlerdi. Onlar da yola kadar bizle birlikte
geldiler. Efendim “yürüyerek gidelim” buyurmuştu. Erzincanlı ih-
vanlar müsaade alıp ayrıldılar. Biz de yürüyerek Mina’nın yoluna
koyulduk.
Efendim, nefsim, Hacı Anne, Efendim’in kızı, Muzaffer
Enişte, İhsan Tırı Ağabey, Murat Ağabey ve eşi, Adem Ağabey ve
eşi Hayrettin Ağabey’in kızı olmak üzere 10 kişilik bir gruptuk. So-
nunda şeytanların bulunduğu mahale vardık.
Efendim kumandan heybeti ile bizi etrafına topladı, nasıl
şeytan taşlayacağımızı anlattı ve hepimize komutlar verdi. Sorarak
küçük şeytanın taşlandığı yere gittik. Köprünün alt tarafındaydık.