Page 219 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 219

Ruhumuz Beraber                                         213

                 Türkiye’den,  diyetinden  ve  Hac  yolculuğundan  bahsedi-
          yordu. Almanyalı ihvanlara Frankfurt’taki tekke hakkında sorular
          soruyor, etrafındakilere tekkenin planını tarif ediyordu. Efendim’in
          ihramını değiştirdik. Bu arada çıplak kaldı, biz de terini sildik. Yeni
          havlu verip yelpaze yaparak serinletmeye çalıştık. O gün acayip bir
          sıcak vardı, ortalık yanıyordu. Erzincanlı ihvan ağabeylerimiz gel-
          diler. Evet, o gün çok önemliydi. Haccın ihram giymekten sonraki
          2. farzı olan Arafat’ta bulunuyorduk.

          Arafat’ta Vakfe Durma ve Duası
                 Öğlen ezanı okunduktan sonra Efendim’in arkasında öğle
          namazı ile ikindi namazını cem edip peş peşe kıldık, dua ettik. Saat
          14.00 civarıydı. Efendim ile birlikte vakfeye duruldu. Arafat’ta ho-
          parlörlerle ortak vakfe duası okunmasına rağmen Ten Tur’un hocası
          da vakfe duasını Efendim’in himmetleriyle çok coşkulu bir şekilde
          okudu, bu duayı başka güzel dualarla süsledi. Herkes ağladı. Çok
          hoş bir hava vardı. Efendim Hazretleri vakfe sonunda ihvanlara:
              ˗  Günahlarınız affedildi. Fakat bundan sonra işlemeyin.
          buyurdu ve sonra “Cenâb-ı Hak böyle buyuruyor” diye açıklama ge-
          tirdi.
                 Hazret-i  Pîr  kısa  bir  süre  istirahat  etti.  Akşam  namazına
          doğru herkeste bir hazırlık telaşı başladı. Akşam namazı yakınken
          İhsan Ağabey, Adem Ağabey yürüyerek Arafat’ın sınırlarına doğru
          ilerlediler. Biz de bizim ekip ile araba tutma telaşına düştük. Bir mi-
          nibüs bulabildik, üstüne yerleştik. Hareket zamanını beklemedey-
          dik.

          Müzdelife’ye Hareket

                 Ezan  okunur  okunmaz  tüm  hüccac  Müzdelife’ye  hareket
          etti. Yolculuğumuz esnasında ortam çok değişikti. Zenciler dağ yo-
          lundan yürüyerek gidiyorlardı ve diğer hacılarla birlikte araba şoför-
          leri de birbirinin önüne geçebilmek için her türlü hünerlerini göste-
          riyorlardı. Yolcular ise “Lebbeyk, Allahumme lebbeyk” nidalarıyla
   214   215   216   217   218   219   220   221   222   223   224