Page 225 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber

Ruhumuz Beraber 219

Son Şeytan Taşlama
Sonra akşam vaktinden önce şeytan taşlamaya gittik. Bu son
taşlamaydı. Şeytan taşlamaya yine aynı şekilde yürüyerek gittik.
Efendim bu sefer “köprünün üstünden taş atalım” dedi. Bu mahali
daha fazla hacının şeytan taşlayabilmesi için kat kat yapmışlar.
Efendim sonra bize Mina Mescidi’ni gösterip “70 kadar peygambe-
rin burada namaz kıldığını” söyledi. Köprünün üstü altına göre çok
daha rahattı. Sıkışmadan sırasıyla önce küçük şeytanı, sonra orta
şeytanı ve sonunda da büyük şeytanı taşladık.
Dönüşte Efendim termostan su içti, akşam karanlığı çök-
müştü. Yolda bir yer arayıp bulduk ve fazla olan taşları uygun bir
yere gömdük. Daha sonra eve vardık, akşam namazını kıldık ve ye-
mek yedik.

Efendim’le Mekke’de Son Günlerim
Efendim’in istirahat ettiği yerde bir sünger yatağın üzerinde
çarşaf, onun üstünde Efendim’in postu ve yatağın uç kenarında ince
bir pike vardı. Efendim bastonunu duvara dayıyordu ve bastonun
yanında bidonla Medine suyu vardı. Bir normal yastığı ve yaslan-
ması için duvara dayalı başka bir sırt yastığı vardı. Efendim zama-
nını genelde burada geçiriyor, ara sıra içeriye hanımların bulunduğu
tarafa geçiyordu. Oraya da minder koymuşlar. Hanım hacılar ziya-
rete geldiklerinde onların yanlarına gidiyordu.
Tüm namazları Efendim kıldırıyordu. Öğlen namazına ha-
zırlanıldı ve namaz kılındı. Tesbihâtın sonunda yapılan rabıtadan
sonra Efendim ayağa kalkmadan oturduğu yerden geri döndü. Arka-
sında ben vardım:
˗ Mehmet Ali Bey nerede? Tamam, gel otur.
dedi. Efendim’in önüne iyice yaklaştım. Bana:

˗ Niye Medine’ye gitmiyorsun?
dedi. Ben de:

˗ Sizinle birlikte biraz daha kalmak istiyorum.