Page 106 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 106

Tasavvuf Sohbetleri 5                                   101

            Eğer insan nefs-i mutmainneye dâhil olmazsa, onun düşmanları
          var. Onu aldatanlar, sapıtanlar var;
            Şeytan aldatır,
            Nefsi aldatır,
            Yaramaz insan aldatır,
            Dünya aldatır.
            Mutmainne kalesi gibi kuvvetli bir hisarımız var, diyor.
            Eskiden  hisarlarla  mekânlar  korunuyormuş.  En  mazbut  harp
          aleti  hisar  varmış.    Hisarı  muhkem  olan  bir  yerin,  üzerine  gelen
          kuvvetli de olsa ona bir çare bulamıyormuş. Bekliyor, dolanıyor,
          bakıyor ki çare yok, çekip koyup gidiyormuş.
            Şimdi  nefs-i  mutmainneye,  mutmainne  kalesine  girince,  artık
          daha düşmanlarından kurtuluyor, düşmanları ona bir şey yapamı-
          yor.
            İnsanlardaki noksanlık, gafletten doğuyor. Allah’tan gafil olursa
          noksanlık oluyor:
            Ona şeytan vesvese veriyor, nefis ona zararlı şeyleri işletiyor,
          dünya sevgisi onu etkiliyor, yaramaz insanlar onu aldatıyor.
            Süleyman  aleyhisselamın  bir  binek  kuşu  varmış.  Kuşa  biner
          semaya çıkar, gezermiş. Kuşlar da onun emrinde, öyle kuşlar var ki
          deveyi kaldırıp götürebiliyor.
            Bir gün kuşa binmiş semaya çıkmış, yükseliyor. Tabii yüksel-
          dikçe yer toparlanıyor. Bir cisim, uzaktan küçük görünür, yaklaş-
          tıkça büyür, uzaklaştıkça küçülür. Dünyanın kaç misli büyük güneş
          buradan küçük görünüyor. Şimdi kuş yükselince yer toparlanıyor,
          kara toprakları daha görünmüyor, su görünüyor.
            Bir de bir cismin büyük parçası görünür, küçük parçası uzaktan
          görünmez. Dünyanın dörtte üçü su, dörtte biri kara olduğu için su
          görüyor. Daha gözünle kara parçası yok oluyor. Kuşa soruyor:
            — Sen daha kara topraklarını görüyor musun?
            — Görüyorum.
            Yine çıkıyorlar. O su da görünmüyor. Yine soruyor:
   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111