Page 111 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 111
106 Gülden Bülbüllere
ğı kadar yaklaştın.” Bu Resullullah’ın makamıdır, oraya gidilmez
ama Nakşibendi Efendimiz gitmiş.
Oraya insan gidemez ama oraya kadar yol açık kapalı değildir.
"Gâbe gavseyn" e dek, Seyyid Tâhâ Sıbgatullah var iken.
Himmet-i evliya bize yâr iken,
Şâh-ı Nakşibendî ser-hünkâr iken
Seyyid Tâhâ Sıbgatullah var iken
"Gâbe gavseyn"e dek seyrânımız var.
Yani ruhu terakkisiyle seyirdir.
Gönderdi Sâmî'sin ol Pîr-i Tâgî
Erzincan şehrinde kurdu otağı
Sami'dir cihanın hem şeb-çerâgı
Bizim de ahd ile peymânımız var
Şimdi beyit, Pîr-i Tâgî’nin mezunu olup, irşat olup geldiğini
söylüyor.
Gönderdi Sâmî'sin ol Pîr-i Tâgî
Yani hilafet verdi, gönderdi.
Erzincan şehrinde kurdu otağı
Dergâhını Erzincan şehrine kurdu.
Sami'dir cihanın hem şeb-çerâgı
Sami’dir bütün dünyaya beyaz ışık dağıtan. Şeb, beyaz; çerağ
da ışık.
Öyleyse beyaz ışık gördüğümüzde bizim de ahd-i peymanımız
var. Biz ona ahit verdik, biat ettik, bağlandık.
Benlik berzahından âzâd olmuşuz
Her bir sohbetinden irşâd olmuşuz
Böyle bir sultâna evlâd olmuşuz
Daha bundan büyük ne şânımız var
Benlik insanlarda bir karanlıktır. İnsanların benliği önünde, et-
rafında bir kara perdedir. Bu benlik berzahından, karanlığından
kurtulmuşuz. Nasıl kurtulmuşuz? Onun sohbetleri bizi kurtardı,