Page 108 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 108

Tasavvuf Sohbetleri 5                                   103

            — Affet beni ya Nebiallah. Ey Allah’ın Nebisi beni affet. Ben
          zulmet  mahalinde  Allah’ı  zikrediyordum.  Allah’ın  nuru  ile  esma
          nuru ile görüyordum. Fakat nasıl burada Allah’ı unuttumsa karan-
          lıkta kaldım, tuzağı göremedim, düştüm. İşte;
                 Mutmainne kal’asına girmişem
                 Gayet de bir metin hisarımız var
            Mutmainne kalesine girince insanda daha gaflet kalmaz. Gaflet
          kalmayınca o  zaman insanın  yemesinde,  içmesinde, oturmasında,
          kalkmasında hiçbir hareketinde bir noksanlık olmaz.
                 Himmet-i evliya bize yâr iken
                 Şâh-ı Nakşibendî ser-hünkâr iken
                 Seyyid Tâhâ Sıbgatullah var iken
                 "Gâbe kavseyn"e dek seyrânımız var
            Şimdi burada himmet-i evliya denilince ta ki Resûlullah Efen-
          dimiz’den alıyor. Bir de bağlanmış olduğumuz, sevmiş olduğumuz
          Mürşidimize gelinceye kadar bunların hepsinin bize himmeti vardır.
                 Himmet-i evliya bize yâr iken
            Bunlar daraldığın zaman bize yardım ederler. Bizi kurtarmaya
          çalışırlar.  Fakat  Şâh-ı  Nakşibendîmiz  ser-hünkâr’dır.  Ser-hünkâr
          çok seri, ileri gitmiş demek. Ser-hünkâr ülke padişahlarının içeri-
          sinde en çok ileri gidendir.
                 Seyyid Tâhâ Sıbgatullah var iken
            Seyyid  Tâhâ  Sıbgatullah, şeyhi Mevlâna  Halidi  Bağdadi  Haz-
          retleri, tarikatımızda kol reisimizdir. Çünkü hem zahiri müceddid
          hem bâtınî müceddid. Zahir şeriate de çok hizmeti var. Bâtın tari-
          katta da hizmeti var ki kol ayırmıştır. Nakşî tarikatından kol ayır-
          mış ve Nakşî tarikatının kollarının içerisinde en makbulü, en kıy-
          metlisi Halidî koludur.
            Mevlâna Halid Hazretleri 365 tane halife çıkarmış. Her gün bir
          halifenin duasını yapmış, icazet vermiş. Bunları üç kıtaya da gön-
          dermiş.
            Bu kadar ma’nevî büyüklüğü, kıymeti var. Seyyid Tâhâ Sıbga-
          tullah da hem zahir hem bâtın, üveysidir. Seyyid Tâhâ’nın halifesi
   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113