Page 109 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 109
104 Gülden Bülbüllere
Sıbgatullah da, Seyyid Tâhâ’ya zahirde hizmet görmüş ondan ica-
zet almıştır. Resûlullah Efendimiz’den ona bizatihi emir gelmiş.
Üveysiler öyledir. Üveysilere her ne kadar Resûlullah Efendi-
miz’den bir emir verilse bile, zahirden de bir Mürşitten ona bir
emir alacak ki itiraz etmesinler. Yani sen nerden aldın bu görevi,
kimden aldın, kime hizmet gördün, diye.
Nakşibendi Efendimiz’in yetiştirdikleri çoktur. Onlardan hizmet
yönüyle, himmet etmiş olduğu Muhammed Parîse var. Muhammed
Parîse çok sadıkane hizmet görmüş.
Muhammed Parîse 18 yaşındayken Nakşibendi Efendimiz ile bu-
luşmuş. Kapısına gelmiş ve kapıdan seslenmiş. Hizmetçilerden bir
tanesi, hanım cariyelerinden biri kapıya çıkmış ki bir genç kapıda
duruyor. Haber vermeye içeri girmiş, Nakşibendi Efendimiz sormuş.
— Kim kapıda?
O da demiş ki.
— Parîse, yani genç birisi var.
Mübarek kapıya çıkmış.
— Ha siz Parîse imişsiniz, demiş.
İsmi Muhammed Parîse buradan kalmış.
Onu o kadar çok severmiş ve onun hakkında çok emirleri var.
Fakat Nakşibendi Efendimiz’den sonra hizmete geçmemiş, damadı
olan Alâeddin Attar geçmiş.
Nakşibendi Efendimiz’e kaç defa sormuşlarsa sizin yerinize
kim geçecek? Kimin başına toplanacağız? Muhammed Parîse’nin
demiş. Muhammed Parisi’ye de demiş ki:
— Sana büyüklerin nispeti tecelli edecek, el verecek. Ama yo-
lun üzerinde bir kara taş var. Taş kalkmayınca sen de bu olmaz.
Kara taştan mana kendi mübarek vücuduymuş. Ben gitmedikten
sonra dünyadan sende bu sıfat el vermez, demek istemiş. En son
nefesinde ölüm anında sormuşlar kim geçecek? O zaman demiş ki:
— Niçin bana bu zamanımda teşviş veriyorsunuz? Hâkim Hav-
sullah Veteran Hazretleri sizi o şerefle şereflendirecek. O size bil-
dirir, demiş.