Page 198 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 198
Tasavvuf Sohbetleri 5 193
Demek ki Allah bizi mabud bilelim diye halk etmiş, var etmiş.
Onu mabud bilene Allah zulmetmez, ceza vermez. Ama mabud
bilmeyene cezayı veriyor.
İlim bilmektir, amel işlemektir, ihlas da ilmini amelini de ondan
bilmek ve ona teslim etmektir. İhlas budur. Yoksa insanlarda ihlas
olmazsa, ilim de insanları kurtarmıyor, amel de insanları kurtarmıyor.
Nitekim geçmişte çok abidler helak olmuşlar. İnsanlar çok uzun
iki yüz, üç yüz, beş yüz sene yaşıyormuş, bu abidler de helak ol-
muşlar, yok olmuşlar. Ne için helak olmuşlar? Amel varlığına
düşmüşler. Onlar her şeyi kendi kendilerinden bilmişler ve amelle-
rinden dolayı kendilerine bir kibir, gurur olmuş. Ondan sonra helak
olmuşlar.
İşte demek ki kibir, gurur, haset şeytanın sıfatlarıdır. Şeytan bu
yüzden lanetlendi, Allah’ın huzurundan kovuldu. Kelâm-ı kibârda
da şöyle buyrulur:
Yakın olma hased kibre gurura
Düşün ne götüreceksin kubûra
Kuburdan mana malumunuz kabirdir. Kibre, hasede, gurura
yaklaşma, diyor. Bunlar şeytanın sıfatlarıdır. Bunlar sende olursa
kabre sen ne götüreceksin? Azaptan başka bir şey götüremezsin.
İnancımıza göre kabirde ölmekle yok olmuyoruz. Kabirde in-
sanların bir yaşantısı vardır. Muhakkak kabre inanmak da haktır.
Kabir azabına da inanmak haktır, imandandır.
Ama orası kazanç yeri değil ki. Oradaki yiyeceğini, içeceğini;
kazancını, sermayesini buradan kazanıp götürüyor. Kazanç yeri
burasıdır.
Düşün ne götüreceksin kubûra
Hasede, kibre, gurura yakın olduysan; sen kabre ne götürecek-
sin? Bir şey götüremezsin.
Ne yüz ile varacaksın huzura
İşte kibrinden, gururundan, hasedinden dolayı şeytan aleyhilla-
ne Allah’ın huzurundan kovuldu. Sen de kovulmuş olursun. Sen
daha huzura nasıl çıkacaksın?