Page 203 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 203

198                                         Gülden Bülbüllere

            İşte Cenâb-ı Hakk buyuruyor ki: sizin kalbiniz ancak zikrullah
          ile mutmain olur, zikrullah doyurur. Başka bir şey doyurmaz.
            O zaman zikrullah ile doyan ve zikrullah ile dolan bir kalbe da-
          ha ne girebilir ki? Hiçbir şey giremez.
            Canım zikrullah ile kalp dolduysa, bizim yememiz var, içmemiz
          var, bilhassa ibadetimiz var. Bunları biz düşünmeyelim mi?
            Her şey en evvel kalbe geliyor. Bunları düşünmeyecek miyiz?
          Düşüneceğiz tabii. Ama Cenâb-ı Hakk buyuruyor ki: “Ricelün la
                                               22
          tülhîhim ticeratün ve lâ bey’un an zikrillah ”
            Bu ayet-i kerimede buyuruyor ki: “Benim öyle kullarım var ki
          onların ticaretleri zikirlerine mâni olmaz.” Yerler beni zikrederler,
          içerler beni zikrederler, alırlar zikrederler, verirler zikrederler. Bin
          bir meşakkat karşısında yine beni zikrederler.
            Bu kimler içindir? İşte nefs-i mutmainneye dâhil olanlar içindir.
          Çünkü onlarda daha gaflet kalmıyor. İşte o zaman nefs-i mutmain-
          neye dâhil olan bir kimse noksan sıfattan kurtarıyor.
            Noksan sıfat bizdedir. Noksanlığı sadece günah-ı kebairler an-
          lamayalım.  Bizdeki  noksanlık  aslında  gaflettir.  Gafil  yememiz,
          gafil içmemiz, gafil yürümemizdir.
            Bir insan gafletle yürüdüğü zaman, adımlarını gafil atsa o da bir
          noksanlıktır. Bir insan da gafletle almış olduğu teneffüste noksan-
          lıktır. Ama insan gafletten ne zaman kurtuluyor? Bütün her nefe-
          sinden nasıl ayık oluyor?
                                                  23
            “Men arafe  nefsehu fekad arafe  rabbehu ”  emri fermanı  var.
          Nefsini bilen  Rabbısı’nı  bildi,  nefesinden ayık  oldu. Arif demek,
          ayık demektir. Nefesinden ayık olan Rabbısı’ndan ayık oldu.
            Ama bu ayıklık şöyledir ki hiçbir nefesini alırken verirken boşa
          geçirmezse, arif odur.
            Bizdeki  noksanlıklar  nelerdir?  Bunlar  yine  gafletten  doğuyor.
          İşte Kitap’a, sünnete uymayan sözlerimiz, işlerimiz değil mi? Bun-
          lar bizdeki gafletler, noksanlıklar, kusurlar, günahlar.

          22   Nur, 24/37.
          23  el-Aclunî, Keşfu'l-Hafâ, 2/262.
   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208