Page 201 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 201
196 Gülden Bülbüllere
O zaman demek ki biz inananlardan isek bizim varlığımız ruh
iledir.
Ceset de var ama ceset âriyettir. Bugün var yarın yok, ceset yok
olacaktır. Ceset maddedir ama ruh madde değildir, Ruh manadır.
Mana olduğu için ruhu kurtarmak lazım, ruha acımak lazım, ruhun
arzularını yerine getirmek lazım.
İşte bu da dünyada oluyor. Ruhun arzusu da bu dünyada yerine
geliyor.
İnsanlarda ruh-u hayvanî var, ruh-u sultanî var. Allah korusun
ameli olmazsa bir insanın, ruh-ı hayvanî sıfatında kalıyor. Hep
bütün ölenlerin, inananın inanmayanın, ameli olanın olmayanların
ruhları bir gün cisimle kalkacak, o ruh dirilecek.
Cenâb-ı Hakk onu ruh-u hayvanî, hayvan sıfatında bir cisimle ruhu-
18
nu kaldıracak, “İlâ cehenneme zümera ” “gideceği yer cehennemdir.”
Dünyaya geldim gitmeye
İlm ile hilm’e yetmeye
İlimden mana; Allah’ı, Rabbısı’nı bilmektir. Hilmden mana
Rabbısı’na itaat edip güzelleşip, ruhunu kurtarmaktır. İşte bu ruh-ı
sultanî sahibi olmaktır.
Ruh-ı sultanî sahibi olmak, ruhunu sultan makamına ulaştırmak
için bir de insanlarda ruh-ı revanî vardır.
İnsanlardaki ruhun üç makamı vardır: ruh-ı revanî, ruh-ı sultanî,
ruh-ı nuranî.
Bir de nefsin de yedi makamı vardır. Bu nefis yedi makama
ulaşmadıktan sonra ruh da ruh-ı nuranî makamına ulaşamıyor.
Ancak burada ruhun bu üç makamından evvel nefsin dört ma-
kamı vardır. Nefis bu dört makamına ulaşınca, ancak ruhu birinci
makamına ulaştırıyor.
Nefsin dördüncü makamı hangisi? Nefs-i mutmainne.
18 Zümer, 39/71.