Page 221 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 221

216                                         Gülden Bülbüllere

          re de çekiyor. Emmareye düşerse yine küfür sıfatına düşecek. Mül-
          himeye geçerse biraz daha küfürden uzaklaşacaktır. En büyük mü-
          cadele levvamededir. Müridin en çetin, çok müşkül halidir.
            İşte bu hâlinde, mücadelede eksikleri olabilir. O levvame hâlin-
          de  mürit  nefsine  yenildiği  zaman  bir  şehit  sevabı  alıyor.  Nefsini
          yendiği zaman da bir gazi sevabı alıyor.
            Niçin? Çünkü mürit orada küllî iradeye bağlanmıştır. Küllî ira-
          deye bağlanınca bir eksikliği bilerek işlemez. Aşikâr bir şey işle-
          mez. Belki bilmeyerekten, yanılaraktan, belki de hâkim olamaya-
          raktan bir eksiklik onda olur.
            Fakat o eksikliğini sonradan anlar. O eksikliğinden dolayı onda
          öyle bir ah u enin, onda öyle bir sızıltı olur ki o zaman, öyle hızlı
          yol alır. Karakuş varmış, o çok yüksekte gezer böyle yeri tecessüs
          edermiş.  Bir  av  gördüğü  zaman  onu  kaybetmemek  için  öyle  bir
          gürültüyle gııj diye iniyormuş. Mürit o halinde öyle hızlanaraktan
          gidiyormuş, yol alıyormuş.
            İşte bu levvame halinde böyle çok noksanlıkları olduğu zaman
          ne yapar?

                 Kusurum çok diye Salih ayağın kesme bâbından
            Senin ne kadar çok kusurun var ama yine onun kapısından aya-
          ğını kesme, git oraya, diyor. Onun himmeti boldur. “Ulüvvi himme-
          ti” yani ulvî yüksek himmeti vardır, bol himmeti vardır. Noksanla-
          rını tamamlar.
            (…)
            Onun için Allah feyzinizi, nurunuzu arttırsın, Allah muhabbeti-
          nizi arttırsın. Muhabbetse Allah sevgisidir.
            Allah’a  iman,  ahirete,  meleklere,  kitaplara,  Resullere  “Ve  bil
                                9
          kaderi  hayrihi  ve  şerrihi ”  fermanına, “Vel  basü  badel  mevt”  öl-
          dükten  sonra  dirilmeye  hep  inanmak,  imandır.  Bunların  birisine
          insan inanmasa imanı sağlam olmuyor, imanı tam olmuyor.


          9   Amentü Duası.
   216   217   218   219   220   221   222   223   224   225   226