Page 266 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 266

Tasavvuf Sohbetleri 5                                   261

            — Diş doktoruyum, diyor.
            — Bana bu diş ağrısı böyle yaptırıyor. Bu dişimi al da beni kur-
          tar.
            — Bedava diş çekmem, paran var mı? Dişini çekeyim ama ne
          vereceksin?
            — Benim param yok.
            — Senin paradan daha kıymetli olan amelin var, ben ona da ra-
          zıyım.
            — Peki, amelimden vereyim.
            — Ne kadar amelin var?
            Pazarlığa tutuşuyorlar.
            — İki yüz sene amelim var.

            — Peki, o iki yüz senelik amelini ver ki ben seni kurtarayım.
            — Aman Doktor Bey, bu olmaz, iki yüz senelik amele bir diş
          ağrısına verilir mi?
            — Rıza pazarlığı, istersen ver, istersen verme.

            Bırakmış gidiyor. Doktor hakikaten ciddi bıraktı, gidiyor. Ama
          hiç durağı yok, nizahı yarıyor, yerleri çırmaklıyor. Bağırmış:
            — Doktor Bey gel gitme. Gel bu iki yüz senelik ameli bölelim,
          kardeş  payı  olsun.  Yüzünü  sana  vereyim,  yüzünü  de  bana  bırak,
          yeter ki bu dişimi al.
            — Yok, hayır efendim, olmaz. Bir senesinden vazgeçmem, iki
          yüz senesini vereceksin.

            Yine çekmiş gitmiş, o da bağırmış:
            — Doktor Bey, gel.
            Bakmış ki, imansız gidecek.
            — Bu iki yüz senelik ameli vereyim de Allah bana bundan son-
          ra ne ömür verirse yine ibadet yaparım.
            Demiş, razı olmuş. Dişini çekmiş, avucuna koymuş.
   261   262   263   264   265   266   267   268   269   270   271