Page 267 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 267

262                                         Gülden Bülbüllere

            — Ben meleğim, meleğin amele ihtiyacı yoktur. Sen iki yüz se-
          nelik  ibadetle  cennete  giderim  dedin.  Rabbim’in  hoşuna  gitmedi.
          Beni gönderdi, iki yüz senelik ameline karşılık senin bu dişini çe-
          kip kurtarayım. Senin iki yüz senelik amelin bir basit dişini ödüyor.
          Cennete sen neyle gidiyorsun?

            Bunlar kitaplara yazılmıştır. Bunlara inanıp itikat etmek lazım-
          dır.  İki  yüz  seneden  daha  da  fazla  ibadet  yapan  abitler  imansız
          gitmişler.
            Şimdi burada tabii amelsiz de olmaz. Bak ne diyorlar?
            “Ameli güzel işle, işlememiş gibi ol.”
            Fakat insanları amel varlığı da helak etmiş, eder de.
            Allah’ın karşısına varlıkla çıkılmaz.

            Allah’ın karşısına yoklukla çıkılır.
            Bu tarikat yokluk yoludur, varlık yolu değildir.
            Tarikata, tasavvufa girmeyen varlıktan kurtulamaz.
                 Varlık dağın delmeyen
                 Ağlar iken gülmeyen

                 Şeyhini hak bilmeyen
                 Düşer hüsrana saki
                                               22
            Cenâb-ı Hakk: “İnsanlar hüsrandadır. ” diyor. Kimler hüsran-
          dadır? Şeyhini hak bilmeyen zarara uğrar. Çünkü;
                 Varlık dağın delmeyen
            Sen bir yolcusun ama önüne böyle bir Ağrı Dağı geldi. Senin
          arzun,  isteğin,  nimetin  dağın  arkasındadır.  Dağı  delemiyorsun,
          aşamıyorsun. O dağın delinmesi lazım ki, dağı geçip de o nimete
          ulaşabilesin. Ama delemiyorsun, aşamıyorsun.



          22  Asr, 103/2.
   262   263   264   265   266   267   268   269   270   271   272