Page 319 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 319
314 Gülden Bülbüllere
İnsanlar her arzuyu içinden atacak, Allah’tan başka bir arzusu
olmayacak ki yâre sahip olsun veya yâre âşık olsun.
Cenâb-ı Hakk’ın bir emrinde buyuruyor: “Beni sevin, sevdikle-
1
rimi sevin, kullarıma sevdirin. ” Allah sevgisinin vücudumuzdan
tecelli etmesi için, ehl-i aşktan olmak için onun da bir kapısı vardır.
Cenâb-ı Hakk her maksada bir kapı tayin etmiştir. Her maksadın
kapısını bilip, kapısından istemek lazımdır. Celali Baba ehl-i dilden
âşık, öyle buyuruyor:
Metahından alan gelsin derin deryadan almışam
Derin derya ilimdir. Bu ilim ikidir: satır ilmi, sadır ilmi. Kitap
ilmi bir de kalp ilmidir. Bu kalp ilmi bir noktadır ama ilmin merke-
zidir.
Bir noktada pinhân imiş
Gör neyledi bu aşk bana
Ol can içinde can imiş
Gör neyledi bu aşk bana
Bu aşk nerededir? O ilim bir noktadır. Hazreti Ali Efendimiz
öyle buyuruyor: “İlim bir noktadır, cahiller onu çoğalttı onu.”
Hâşâ, estağfurullah yanlış anlaşılmasın, ama Hazreti Ali Efendi-
miz’in bir emri daha var ki: “Ben görmediğim Allah’a secde et-
mem.” buyuruyor.
Beyazıdı Bestami Hazretleri de “Fi cübbeti masivallah” demiş,
Hallac-ı Mansur da “Enel Hakk” demiş.
Ondan sonra Muhyittin İbni Arabi Hazretleri ayağını yere vur-
muş: “Taptığınız tanrı ayağımın altındadır.” demiş.
Bunlar hep bir hakikatten bahsetmişler ama onları anlayama-
mışlar.
Peygamber Efendimiz, Hazreti Ali hakkında ne buyuruyor?
“Ene medînetü'l-ilm ve Aliyyün bâbuhâ” “İlmin şehri benim kapısı
Ali’dir.”
1 Al-i İmran, 3/31.