Page 334 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 334
Tasavvuf Sohbetleri 5 329
okursa onun da gönlü fetih olur. Gönlündeki putlar hep çıkar, dö-
külür, atılır, kırılır.
İşte buyuruluyor ki: “Kalbinizde neyi beslerseniz o sizin mabu-
dunuzdur.” Ancak kalpteki putları silen, kıran, atan, çıkaran ne
olur? Evliyaullah vasıtası ile onun kalbinde tecelli edecek Peygam-
ber, Allah aşkıdır.
Onun için Cenâb-ı Hakk buyuruyor ki: “Beni sevin, sevdiklerimi
15
sevin, kullarıma sevdirin. ”
16
Onun için Cenâb-ı Hakk buyuruyor ki: “Sadıklarımla olun. ”
Sadıklarımla olun ayetinden musannık iki mana çıkarıyor. Mananın
birisi olan zahir şeriata göre: İlmiyle amil olan bir âlimle dost olun,
samimi olun ki cehaletten kurtulursunuz.
Her şeyi Cenâb-ı Hakk zıddiyetle halk etmiştir. İnsan bir âlimi
severse, daha cahili sevemez. Çünkü bir âlim rüçhan gibi bir aydın-
lıktır. Bu lambaları söndürürsen karanlık olur. Yani âlime karşı
cahil karanlıktır, cahile karşı âlim de aydınlıktır, ışıktır. Bir insan
karanlıktan hoşlanır mı? Karanlık onu sıkar.
Onun için ilmiyle amil olan bir âlimle teşrik-i mesainiz olsun.
Ondan bilmediklerinizi öğrenirsiniz, cehaletin karanlığından kurtu-
lursunuz, buyuruluyor.
Fakat bunun bir manası da sadık Evliyaullah’tır, onlarla dost
olun.
Tasavvuf âlimleri bunun misalini şöyle getiriyorlar. Ab u kil-
den, suyla topraktan halk edilmiş bir ceset, ab u kilden, suyla top-
raktan yapılmış olan Beytullah’a yönelmezse hiçbir ibadeti kabul
olmaz. Bu da namazın şartlarından biri kıbleye yönelmektir.
Fakat insanların kalbi de gönül Kâbesine yönelmedikçe matlu-
bunu elde edemez. İnsan maksuduna ulaşamaz. İnsan gönül Kâbe-
sine yönelecek.
15 Al-i İmran, 3/31.
16 Tevbe, 9/119.