Page 338 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 338

Tasavvuf Sohbetleri 5                                   333

                 Cemî-i enbiyâ cümle sana hep ümmet oldular
                 Hüviyyet babının miftâhı sensin yâ Resûlallah
            Bütün ulemânın beyanı Peygamber Efendimiz Peygamberler’e
          de  şefaat  edecektir.  Onlar  da  Peygamber  Efendimiz’e  ümmet  ol-
          mayı  istediler.  Niçin  istediler?  Onlar  da  şefaatine  mazhar  olmak
          istediler.
            Cenâb-ı Hakk’ın gazabı ilahisi ilk tecelli etmesinde, zuhurunda
          Peygamberler’in üzerinde bir havf, korku olacak ve birinci şefaati
          onlara  olacak. Onlar da  nefsim  nefsim  diyecek,  Peygamber  Efen-
          dimiz  onlara  hüviyyet  verecek.  Allah’tan  dileyecek  evvela  Pey-
          gamberler’in üzerinde olan havf kalkacak.
                 Cemî-i enbiyâ cümle sana hep ümmet oldular
                 Hüviyyet babının miftâhı sensin yâ Resûlallah
                 Çü doğdun Mekke'de kıldın Medîne şehrine hicret
                 Kamu ebrârın îmânı çü sensin yâ Resûlallah
            Kamu ebrârın îmânı; Allah’a bütün ibadet edenlerin meleklerin
          de dâhil imanı sensin, diyor.
                 Dahi hem âlem-i a'mâda iken cümle esmalar
            Cenâb-ı Hakk’ın bin bir ismi değil, bütün eşyada olan isimleri
          bütün varlıkları canlı veya cansız hepsini Cenâb-ı Hakk “kün” em-
          riyle var etti. Bunlar âlem-i a’ma, görünmeyen bir âlemdeydi.
                 Zuhuri âlem-i a'yânı sensin yâ Resûlallah
            Bu âlemlerin zuhur olması, aşikâr olması, meydana gelmesine
          yine sebep sensin, diyor. Amenna ve saddakna.
            Cenâb-ı  Hakk’ın  halkiyatı  üçe  ayrılıyor:  cemadat,  nebatat,
          mahlûkat.
            Cemadat yer cismidir. Bunlar da bilinenlerden çok bilinmeyen-
          ler,  görünenlerden çok görünmeyenler vardır. Yerin altında neler
          var? Yerin üstünde dağlarda neler var? Görünenlerden çok görün-
          meyenler,  bilinenlerden  çok  bilinmeyenler  vardır.  İbrahim  Hakkı
          Hazretleri’nin  Marifetname’sinde  kürreyi  ölçmüş,  ne  ile  ölçmüş-
          tür?  Hasankale’den  dışarı  çıkmamış.  Bunlar  şimdi  de  ölçülüyor,
          aletlerle, vasıtalarla ölçülüyor aynı onun dediği gibi çıkıyor.
   333   334   335   336   337   338   339   340   341   342   343