Page 342 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 342
Tasavvuf Sohbetleri 5 337
Mesela gözünü, dilini, kulağını, elini, ayağını hatta kalbini ya-
saklardan koruyacak ki bunların şükrünü eda etmiş olsun. Onun
için:
Söz ile bir kalbe doğmaz ledünni
Bütün azaları dil olmayınca
Ledünni demek kalp ilmidir. İnsanların kalbinde söz ile ledünni
ilmi doğmaz, diyor. Niye doğmazmış?
Bütün azaları dil olmayınca
Burada iki anlam vardır. Birinci manası zahir şeriatımıza göre
bütün azaları yasaklardan korumaktır. Bütün azaları, kalbi de Al-
lah’a yöneltmektir.
Bir de bunun diğer anlamı vardır. İnsanlarda kalp âlemi açılma-
sıdır.
İnsanlar bütün azalarını Allah’a yönelterek ibadetle, itaatle Al-
lah’ın makbuliyetini kazanıyor, Allah’a yaklaşıyor. Bütün azalarını
Allah’a itaat ettirmek, onları yasaklardan korumaktır. Bir de kalbi
muhafaza etmek Allah ile meşgul etmektir.
Ama insanlar kalbini sürekli Allah ile meşgul edince ne oluyor?
Cenâb-ı Hakk’ın azameti, zât nuru onun kalbinde tecelli ediyor,
kalbi büyüyor. Ne zaman ki kalp âlemi açılıyorsa onda ledünni ilmi
doğuyor.
Nefs-i emmarenin bilinmez fendi
Gönül şehri bahr-i Nil olmayınca
İnsanlar o zaman nefsini bilirmiş, nefsinden o zaman korunabi-
lirmiş.
Biz şimdi nefsimizi bilemiyoruz. Nefis diyoruz ama nedir bu
nefis? Nefis bizim cesedimiz, bütün isteklerimiz arzularımız.
Eğer Allah’ın isteklerine bizim isteklerimiz arzularımız ters ge-
liyorsa işte bunlar nefsin arzularıdır.
Allah’ın bize göre isteklerine karşı nefsin istekleri arzularını da
Cenâb-ı Hakk halk etmiş.