Page 38 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 38

Tasavvuf Sohbetleri 5                                    33

          yır, efendim ben sana ücretle çalışmam. Ben seni çok sevdiğim için
          çalışmış  olduğum  bir  şeyden  senden  para  istemiyorum.  Ben  seni
          sevdiğim için sana canımı da feda etmişim” derse o ağa ondan daha
          varlığını esirger mi? Ona ücret vermez, varlığını verir.
            Der ki gel ben zaten senin gibisini arıyordum. Gel bu malımın
          üzerine kon da ye ve yedir. Öyle olmaz mı zahirde?
            Bu bir kul ağa iken bunu yaparsa Cenâb-ı Hakk bunu yapmaz
          mı? Cenâb-ı Hakk’ın bize emri, “Fe emmel yetime felâ tekhar ve
          emmessâile  felâ  tenhar”  “Yetimlere,  fakirlere,  saillere  ihsanda
                 3
          bulunun. ”
            Yani fakirlerin fakirliğini giderin. Yetimlerin yetim olduğu bi-
          linmesin, öyle ki kendi evlatlarınız gibi.
            Peygamber  Efendimiz  öyle  yapıyormuş.  Bayram  geldiğinde  o
          yetimlerin hepsini topluyormuş. Sanki yetimlerin babasıymış gibi
          onlara bayramlık kaftanlar alıyormuş, onları sevindiriyormuş.
            Cenâb-ı Hakk’ın bize böyle bir emri varsa biz de Allah’ın sâili
          olduğumuzu bilirsek, Allah bize ihsanını etmez mi? Eder, amenna.
          Cenâb-ı Hakk nihayetsiz lütuflar, sonsuz ihsanlar bize yapar.
            Çünkü Allah’ın hazinesinde serveti, malı, varlığı bitmez tüken-
          mez, kullarınki gibi değil, Cenâb-ı Hakk’ın hazinelerinden asla bir
          şey eksilmez.
            Bakın bizim inancımızda bütün insanlar, cinler, melekler dâhil
          hepsinin  ayrı  ayrı  Allah’tan  istekleri  olsa,  hepsinin  isteklerini
          Cenâb-ı Hakk o anda yerine getirir, amenna ve saddakna. Allah’ın
          bir şeyi eksilir mi? Eksilmez.
            Cenâb-ı Hakk Âlim ve Kadir’dir. Âlim, her şey ona ayan, bili-
          yor. Kadir, her şeye gücü yeter. Âlimse bu kadar insanların hepsi-
          nin ayrı ayrı isteği olsa bilir. Kadir ise hepsinin isteğini yerine geti-
          rebilir, amenna. O’nun kullarına vereceği ikram, edeceği ihsan için
          zaman ve işlem istemiyor.
            Bir kulun bir şeyi yapması için onda bir işlem var ve zaman la-
          zım ki onu işleyebilsin, yapsın ve meydana getirsin.

          3   Duha, 93/9-10.
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43