Page 41 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 41
36 Gülden Bülbüllere
Neticede ne olmuş? Bir Leyla’nın vasıtasıyla ona gelen aşk ile
ne olmuş?
Bütün eşya ona Leyla görünmüş.
Düşünelim senin veya benim çok sevdiğimiz bir şey uzak bir
yerde var. Onu aramak, bulmak için ne kadar sa’yımız gücümüz
varsa sarf ederiz. İcabında onu elde etmek, ona ulaşmak için, ye-
mekten, içmekten her şeyden de dûr (uzak) oluruz.
Fakat o sevdiğimiz yanımıza gelirse, etrafımızı sararsa ve etra-
fımızda hep o sevdiğimiz görünürse, daha onu aramaya ve ona
gitmeye ihtiyaç kalır mı? Onun için:
Mecnun gibi dağdan dağa
Gezmek ne lazım âşığa
Gönlümde buldum yârimi
Kesrette yâri neyleyim
Âşık kim?
Mecnun gibi dağdan dağa
Gezmek ne lazım âşığa
Aşk ikidir: aşk-ı mecâzî, aşk-ı İlahî.
Mecnun’un Leyla’ya aşk-ı mecazdı. Sonra Leyla’nın yüzünden
ona aşk-ı ilahî, yani Cenâb-ı Hakk’ın sıfat nuru göründü.
Mecnun onunla ta ki gece gündüz ağladı, sızladı artık her bir
şeyden dûr oldu. Leyla’nın yüzünden görmüş olduğu o nuru, neti-
cede onun aşk-ı mecâzı hakikate döndü. Aşk-ı mecâzdan, aşk-ı
ilahiyeye çevrildi.
O zaman bak Cenâb-ı Hakk’ın nuru zerreden kübraya kadar iha-
ta etmiştir, amenna.
Cenâb-ı Hakk, bu mükevvenatı ilmiyle ihata etmiştir.
Cenâb-ı Hakk, bu mükevvenatı nuruyla ihata etmiştir.
Allah’ın esma nuru, sıfat nuru, zât nuru bütün bu mükevvenat-
larda, cisimlerde, varlıklarda, taşlarda, ağaçlarda hepsini ihata et-
miştir.