Page 75 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 75
70 Gülden Bülbüllere
Tarikimiz tarik-i Nakşibendi
Kamu ehl-i tarikin serbülendi
Girenler hab-ı gafletten uyandı
(…)
Tarik-i Nakşibendi hak yoludur
Ona dâhil olan cümle velidir
Nakşibendi Efendimiz: “Biz sair tarikatların nihayetteki kârını,
biz başlangıca bidayete getirdik.” buyuruyor.
Nedir bu? Sair tarikatlar bütün çalışıyorlar en sonunda Lafza-yı
Celal’e geliyorlar. Yani Allah aşkına dûçâr oluyorlar, düşüyorlar.
Hâlbuki bizim tarikatımızda daha başlangıçta sana Allah aşkını
veriyorlar. Sen yeter ki onu muhafaza et, söndürme.
Bak ne buyruluyor:
Kamu uşşâkı mest eyler yüzü şems ü dûhadır pir
Uşşak Allah’ı sevenler, Resulullah’ı sevenler, Mürşidi sevenler,
Meşayihi sevenler. Meşayihi seven zaten Resulullah’ı da sever,
Allah’ı da sever. Meşayihi sevmeyen Resulullah’ı da sevmez, Al-
lah’ı da sevemez.
Cenâb-ı Hakk’ın emri de öyle: “Beni sevin, sevdiklerimi de se-
6
vin. ” buyuruyor. Allah’ın emri böyledir. “Beni sevdiklerimle se-
versiniz.”
“Beni sevin, sevdiklerimi sevin, kullarıma da sevdirin” Bak bu
emir doğrudan doğruya meşayihedir.
Sen, ben niye kimseyi sevdiremiyoruz? Meşayihler ne ediyor?
Kulları Allah’a, Allah’ı kullara sevdiriyor.
Meşayih işte kul ile Allah arasında vasıtadır.
Meşayihin iki ciheti vardır: Zahiri var, bâtını vardır. Zahiri; ce-
sedi, cismi, şeriatıdır. Bâtını da ruhudur.
6 Âl-i İmrân, 3/31.