Page 71 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 71
66 Gülden Bülbüllere
dâhil olursak ancak o zaman insan sıfatına geçiyoruz. O zaman
matlubumuzu biliyoruz.
“İlahi ente maksudi ve rızaike matlubu” Maksudumuz da Allah,
matlubumuz da Allah. Allah’tan başka bir maksudumuz yoktur.
Allah’ın rızasına ulaşmak istiyoruz. İnsanların matlubu budur.
İşte o zaman insanın matlubu azamettedir. Sa’yla ile olmaz,
sa’y ile elde edilmez; sa’ysız da olmaz. Tasavvuf büyüklerinin
emirleri böyledir.
Tasavvufî bir kelâmdır: “Matlup azamettedir.” Allah’ın azame-
tiyledir. Nasıl olacak bu, nasıl anlaşılacak?
İnsanlar sa’yı sahibine teslim ederse onu elde edebilir.
İnsanların sa’yı da bir varlıktır. Varlıksa perdedir, sedd-i râhtır.
Sedd-i râh; eğer insan sa’yına sahip çıkarsa, bu sa’yı gideceği
yolu kesmiştir.
Sa’yı sahibine teslim ederse; o zaman insanın cüz’î iradesiyle
küllî iradeye bağlanmaktır.
Cüz’i iradesinde eksiklik bırakmıyor, insanlarda bu cüz’î irade
farzdır.
Ama bu cüz’î irade insanları iki türlü aldatır: Birisi iradesinde
eksiklik bırakırsa Allah’a isyan etmiş olur. Çünkü cüz’î iradeyi farz
kılmış. İradesinde eksiklik bırakırsa Allah’ın azabına dûçâr olur.
Bir de var ki iradesine sahip olursa, o iradesi ona sedd-i râh
olur, matlubuna ulaşamaz. Matlubu Allah ise Allah’a ulaşamaz.
Ne lazım burada? Sa’yını sıhhatli alacak, sahibine teslim edecek.
O zaman işte kulun sa’y ile Allah’ın tevfiki o zaman birleşiyor.
Allah’ın tevfiki sa’y edene ama sa’yına sahip olana değil,
sa’yını sahibine teslim edenedir.
Bu da Mürşitsiz, himmetsiz olmaz. İnsanlar Mürşitsiz, himmet-
siz sa’yından kurtulamaz. Ancak bir müridi sa’yından kurtaran
meşayihidir. Bak bir kelâm daha vardır:
Seni hayvan iken insan eder şeyh
Yani hayvanî sıfattan kurtarır en evvela.