Page 115 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 115
Gülden Bülbüllere
Nasıl bir sohbet yapıyormuş? Onu bilemeyiz. Yalnız buyuruyor
ki: “Allah benim sadrıma ne aktardıysa ben de yar-ı garım Ebu
Bekir’in sadrına aktardım.” Bundan sahabe habersiz, bilmiyorlar.
İşte velayet yolu budur, tarikat budur.
Şeriat var, tarikat var. Şeriat zahir, tarikat bâtındır.
İşte Peygamber Efendimiz gelen vahiyleri hadisleri, hadis-i
kutsîleri, hadis-i şerifleri hep ümmetine aktarıyordu.
Sıddık-ı Ekber Efendimiz’e sohbeti özel yaparmış. Dört yar-ı
Hülefa-i Raşidin’den herhangi bir tanesi gelseymiş sohbeti değişi-
yormuş. Sıddık-ı Ekber Efendimiz’e olan sohbeti değişiyormuş.
Çünkü onlar anlayamıyormuş, kaldıramıyorlarmış. (GB5)
...
Meşayih aşkı, meşayihi sevmektir. Meşayihi sevmek, Resulul-
lah’ı sevmektir. Resulullah’ı sevmek, Allah’ı sevmektir.
Cenabı Hak öyle buyurmadı mı?
Habibim, seni seven beni sever, seni sevmeyen beni sevmez.
Resulullah’ı ne ile seveceğiz ki onu sevebilelim? Vârisi olan ve-
lileri seveceğiz ki onu sevebilelim.
Çünkü Peygamber Efendimiz, Sıddık-ı Ekber Efendimiz’e bu-
yurdu:
Senin elinden tutan benim elimden tutmuştur. Sana biat eden
bana biat etmiştir. Senin kabulün benim kabulümdür. Senin reddin
benim reddimdir. (GB1)
…
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: “Benim mürebbim rab-
bim.” Peygamber Efendimiz’in mürebbisi rabbisi ise Peygamber
Efendimiz de Sıddık Ekber Efendimiz’in mürebbisi olmuştur; bi-
zim yolumuz Sıddık yoludur.
Devr edip vahdet diyarından gelip işbu ile
Vahdet diyarı ne? Allah’tan geldi.
Ne geldi? Ruh geldi.
Bu ruh dolanıp geldi.