Page 114 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 114
Altın Silsile 97
Sonra bir hadis-i şerifte: “Rabbim benim sadrıma ne doldursa
74
gönlüme ben de onun kalbine aktardım. ” buyuruyor.
İşte bizim yolumuz Sıddık yoludur. Şimdi tarikat sonradan oldu
diyenler yalan söylüyorlar.
Tarikatı, Peygamber Efendimiz, Sıddık Ekber Efendimizle hic-
ret yaparken mağarada vermiştir. Bundan ulemânın haberi var,
bütün kitaplarda yazar: “Ya yar-ı gârım Ebubekir, ağzını yum, dişi-
ni dişin üzerine koy, dilini üst damağınla birleştir, kalbinden ‘La
ilahe illallah’ de.”
Zaten bunu önceden demişti, zaten ‘La İlahe illallah’ demese
Hazreti Resulullah’a inanmazdı. En evvel inanan o oldu.
İşte Hazreti Resulullah’a ilk inanması onun nübüvvetine, şeria-
tınadır.
Ama mağaradaki bu emir üzerine zikre başladı tarikatı da bu-
dur.
Tarikat sonradan icat olmuş diyenler yalan söylüyorlar. Tarikat
yok diyenlerin, Allah korusun tarikatı inkâr edenlerin kurtuluşu
olmaz. Tarikat haktır.
Çünkü Resulullah Efendimiz’in velayeti var, nübüvveti var.
Nübüvveti aşikârdır. Peygamberliğinin, nübüvvetinin delili vahiy
geldi. Allah Cebrail’le aşikâr emirler gönderdi.
Fakat Allah’ın Peygamberimiz’e Cebrailsiz, harfsiz, savtsız bil-
dirdikleri var. İşte tarikat budur, velayeti budur. (GB5)
...
Peygamber Efendimiz gelen Kur’anı Kerim’in ayetlerini bütün
sûre sûre, ayet ayet geldikçe ümmetine okuyordu, açıklıyordu ve
bunları öğrenin diyordu.
Ama Sıddık-ı Ekber Efendimiz’e özel bir sohbeti vardı. Hiç
kimsenin bilmediği, hiç kimsenin olmadığı zaman ona sohbet ya-
pıyormuş.
74 Mevsûa etrâfi'l Hadis, XI, 156.