Page 116 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 116

Altın Silsile                                            99

                 Devr edip vahdet diyarından gelip işbu ile
                 Biz bekâ bülbülleriyiz konmazız her bir güle
                 Bir kişinin kim refîki Hazreti Cibrîl ola
                 Bâb-ı Sıddık’tan açılmış âlî-meydân bizdedir
            Bâb-ı Sıddık: Sıddık kapısı oluyor. Sıddık kapısı ise, Peygam-
          ber Efendimiz buyuruyor ki: “Bütün kapılar kapanır, yar-ı garım
          Ebu Bekir’in kapısı açık kalır. ” Peygamberimizin böyle bir emri,
                                     75
          böyle bir hadisi var.
            Ama bu kapılar nerede? Mekke-yi Mükerreme’de otuz altı tane
          kapı var. Bir gün umredeyken saydım otuz altı tane kapı var. Bu
          kapıların isimleri var. Ravza-yı Mutahhara’da on altı tane kapı var.
          Bir tane de yeni açılmış on yedi tane olmuştur. O Bâb-ı Selamdan
          girilince karşıda kapı yoktu. Şimdi Peygamber Efendimiz’in ayak
          ucuna da girmeleri için o kapıyı açmışlar. Bab-ı selam’dan çıkıyor,
          o kapı (Bab-ı cibril) yoktu. Ondan evvel on altı kapı vardı.
            Belki  şimdi  büyüttüler  daha  da  çoğalttılar.  Bu  on  altı  kapının
          isimleri var. Hep büyük sahabelerin isimleri. İşte Peygamber Efen-
          dimiz:  “Bütün  kapıları  kapanır  yar-ı  garım  Ebu  Bekir’in  kapısı
          açık  kalır.”  Bu  kapılar  için  büyüklerimizden  Seyyid  Sıbgatullahi
          Arvasi: “Bu kapılar tarikatta elde edilir.” buyurmuş.

            Eğer bu emir Beytullah’taki kapılar olsaydı veya Ravza-i Mu-
          tahharadaki kapılar olsaydı o kapıların kapanması lazımdı. Resulul-
          lah  yalan  mı  söyler?  Hâşâ,  Estağfurullah.  Şimdi  o  kapıların  ka-
          panması lazımdı. Mademki onlar kapanmadılarsa, hadisler rumuz-
          ludur  ya  bu  kapılar  tarikatlardır.  Bunlar  icabında  zaman  zaman
          kıyamete kadar kapanır; ama Ebu Bekir Sıddık’ın kapısı açık kalır.
            Bu da şudur ki bütün tarikatlara bid’at girmiştir, ilaveler olmuş-
          tur. Ama Nakşî tarikatında hiç bid’at yoktur. Niçin?
          Bak  bizim  zikrimizi  Resulullah  Efendimiz  hicret  yaptığı  zaman
          mağarada, garda Sıddık Ekber Efendimiz’e şöyle zikri talim ettir-
          miş:


          75  Buhari, Ashabü’n-Nebi, 3
   111   112   113   114   115   116   117   118   119   120   121