Page 177 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 177

Gülden Bülbüllere

          Yani velayetinden yüksek bir makamı idare edememişler, oradan
          inmişler velayete, velayet makamında kalmışlar.
          Yani tenzil etmemişler.
            Ama  Nakşibendi  Efendimiz  o  makamda  kalmıştır.  Onun  için
          Reis-i Evliya seçilmiş.
          Bakın Nakşibendi Efendimiz buyuruyor ki:
            —Eğer arz üzerinde, bütün dünya üzerinde, Havace Abdulhalik
          evlatlarından (manevi evlatlarından diye açıklıyor) bir tane bulun-
          saydı Mansur’u oradan geçirirdi, astırmazdı.
          Ama bu manevi evlatları kim?
          Kendisi ve kendisinin yetiştirdiklerinden bahsediyor.
          Hakikaten böyledir.
            Nakşibendi  Efendimiz zuhur  ettikten sonra,  onun  şöhreti  dün-
          yaya yayıldıktan sonra, daha kimsede o hal tecelli etmemiştir.
          Edenler olmuşsa da geçmişler, ısrar etmemişler, yok dememişler.
          Evet, onun için bak:
                 Tarîkimiz Tarîk-ı Nakşibendi
                 Kamu ehl-i tarîkin ser-bülendi
                 Kolumuz Hâlidî’dir dil-pesendî
                 Girenler hâb-ı gafletten uyandı
          Bizde böyle, bir de buyuruyor ki:
                 Tarîk-i Nakşibendi Hak yoludur
                 Ana dâhil olan cümle velidir
          Ama yeter ki, oraya dahil olduktan sonra orada sebat etsin ve tari-
          katının, meşayihinin şerefini muhafaza etsin. (GB4)
          …
                 Himmet-i evliyâ bize yâr iken
                 Şâh-ı Nakşibendi ser-hünkâr iken
            Himmeti  evliyâ;  bizim  pirlerimiz, bizim silsilemizdeki  veliler,
          irşad  memurları,  tebliğ  memurları  değil.  Tebliğ  memurlarında  o
          kadar yükselme olmaz. Ama irşad memurlarında olur.
   172   173   174   175   176   177   178   179   180   181   182