Page 173 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 173

Gülden Bülbüllere


          16- Şâh-ı Nakşibendi (Muhammed Bahaeddin)K.S.

               Nakşibendi Efendimiz’in ismi Muhammed idi. Niçin nakşî ismi
          verildi? Tarikatına ve kendisine niçin Nakşibendi denilmiş? Bunda
          hârikulâdelikler var. Bu emir ona, görülmüş de onun için verilmiş.
            Emir Külal Hazretleri’ne hizmet görüyor. Hizmetinde hiç eksik-
          lik bırakmıyor. Bedenî ve malî hizmetini görüyor. Bedeni ile tek-
          kede çalışıyor. Sâdık bir şekilde çalışıyor.
            Tarikat reislerine Peygamber Efendimiz emrediyor. “Zikri şöyle
          yap” diyor. Ama Nakşibendi Efendimiz doğmadan önce onun bü-
          yük bir âlim olacağını tasavvuf âlimleri haber vermişler. (GB1)
          ...
               Bizim tarikatımızı kuran Nakşibendi Efendimiz de üveysidir. O
          da  zâhir  bir  çalışmayla,  zâhir  bir  kazanmayla,  zâhiri  olarak  elde
          etmemiş. Manen elde etmiş.
            Onun  mürşitleri  hem  Abdulkadir  Geylani  Hazretleri,  Necmet-
          tin-i Kübra Hazretleri, Ahmed-i Çeştiyye Hazretleri, Sühreverdiye
          Hazretleridir. Bunlar onun manevi mürşitleridir. Bak, kelamı kibar
          şöyle:
                 Aşkına Hazreti Piri Tagi’nin
                 Reîs-i evliyâ dîn çerâğının
                 Hakîkat bahrinin çâr ırmağının

                 Keştibân eyle o deryâya bizi
            Demek ki Nakşibendi Efendimiz’in nispeti bir deryadır, dünya-
          yı ihâta etmiştir.
          Ama bu derya nereden meydana gelmiş? Çâr ırmak; dört ırmaktan
          mana nedir?
          İşte dört büyük zâttan feyiz almış, dört büyük zâtın ruhu onun ru-
          huna hizmet görmüş.
            Yalnız Nakşibendi Efendimiz’in tarihi yakındır. Ne zaman?
   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177   178