Page 176 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 176
Altın Silsile 159
lememiş, küfür söylememiş, küfre gitmemiştir. Mansur’un sözü
haktır, biz anlayamamışız, demişler. (GB5)
…
Himmet-i evliyâ bize yâr iken
Şâh-ı Nakşibendi ser-hünkâr iken
Yani hünkâr demek baş demek, padişah demek. Ser hareketli,
canlı ve güçlü demektir.
Seyyid Tâhâ Sıbgatullah var iken
“Kâbe Kavseyn”e dek seyrânımız var
Açık yani, Kâbe Kavseyn’e dek yol açıktır, gidebiliyorsan git.
Gidilir mi? Gidilir.
Evliyaullah’tan 5 tanesi o makama ulaşmış, “Kâbe Kavseyn”
makamına ulaşmış.
Kim bunlar?
Mansur Hazretleri, Muhyiddin-i Arabî Hazretleri, Bayezid-i
Bistami Hazretleri, Nakşibendi Efendimiz Hazretleri, bir de Nec-
mettin-i Kübra Hazretleri.
Fakat o dört tanesini o makamdan aşağıya indirmişler. İdare ede-
memişler orayı.
Mesela diyelim ki bir kaymakamı vali etmişler, valiliğe tayin
etmişler. Valiliği idare edememiş, demiş ki ben burayı idare ede-
miyorum; inmiş aşağı, kaymakamlığa.
Misal yani… Hâşâ…
Bunlar idare edememişler o makamı, inmişler aşağıya. Ama
Nakşibendi Efendimiz idare etmiş ve o makamda kalmış. Reis-i
Evliya seçilmiştir.
Mansur’un “Ene-l Hakk” demesi indirmiş onu, o makamdan
aşağı, idare edememiş.
Muhittin-i Arabî Hazretlerinin yine o sözü…
Bayezid-i Bistami Hazretlerinin o sözü: “Leyse fi cübbeti si-
vallâh” Demiş.
Halbuki aslında makamlarından terfi etmemişler.