Page 181 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 181
Gülden Bülbüllere
Peygamber Efendimiz’i rüyada görmek için çok salavat-ı şerife
getiriyorlarmış, çok ameller işliyorlarmış ki rüyada görsünler diye.
Rüyasında görene Resulullah Efendimiz buyurmuş ki:
“Bizi görmek isteyenler Muhammed Bahaeddin’i gitsin ziyaret
etsinler. Bizim sohbetimizi dinlemek isteyen gitsin, onun sohbetini
dinlesinler.”(GB5)
…
Şâh-ı Nakşibendi Efendimiz, reis-i evliyâ. Geçmişte ve gelecek-
te ne kadar evliyâ varsa hepsinin başı seçilmiş.
Peygamber Efendimiz rüyalarında görenlere böyle emredermiş.
Nakşibendi Efendimiz üveysi olduğu için, Peygamber Efendimiz
zikirleri şöyle yap, müritleri şu şekilde yetiştir diye emretmiş.
Nakşibendi Efendimiz’in bir emri var. Buyuruyor ki:
“Ben Bârigâr-ı Resulullah’tan içeri girdim.”
Bârigâr-ı Resulullah, nurdan atlas çadır. Yani fenâ fi’r-resûl olmuş.
Nübüvvete dâhil olmuş.
Evet, içeri girdim diyor.
“Ol Hazret sâir velilere yapmış olduğu ikramdan fazla olarak
bize ikramda bulundu.”
Bütün hepsi vâris-i enbiyâ olduğu hâlde. İkram da şudur:
“Benim kabrimin yüz fersah mesafede dört yönüne (Sadece
Doğu değil, Batı-Kuzey-Güney) defnedilen cenazelerinin kabir
azabının şefaatini bana verdi.”
Ama iman ehli için, bu da her iman ehli için değil. Ameli olma-
yan iman ehli azap görecek. Azap biticidir, geçicidir; ama nâr ise
geçici değildir. Eğer insanların imanı var da ameli yoksa o tabii
azap görür. Günahına göre, dünyadaki cezasına göre azap görür.
Azap geçicidir, o kadar yanar.
Bir de var ki ehl-i nâr var. Onlar ebedî kalır cehennemde, ebedî
çıkmazlar. Evet, bunların kabir azabını kaldırdı. Allah bunlara
şefaat edecek. Halifelerinden Alaaddin’e de (aynı zamanda dama-
dı) kırk fersahlık bir yerin şefaati verildi. Bizim tarikatımızda da en