Page 185 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 185

Gülden Bülbüllere

               Nakşibendi Efendimiz buna çok gıpta etmiş, on sekiz yaşında,
          bu genç yaşta bunu nasıl böyle kazanmış diye.
            Bu kemali nasıl elde etmiş?
          Bütün  şeriat,  tarikat,  ibadet,  zikir,  fikir,  bütün  hepsinden  maksat
          kalbi uyarmak, kalbi diriltmektir.
            Kalp dirilince artık o insan daha kendisini Allah’tan gafil ede-
          miyor. Her ne kadar zahirde meşgul olursa olsun o, Allah’ı daha
          unutamıyor. İşte Cenabı Hak da zaten öyle buyuruyor:
                                                                   86
          “Ayakta,  otururken,  yatarken,  hatta  her  halde  beni  zikredin. ”
          buyuruyor. Daha başka zikir ayetleri var. Çok zikredin buyuruyor.
                                                                   87
          Cenabı  Hak  “Ancak  sizin  kalbiniz  zikrullah  ile  mutmain  olur. ”
          Sizin  kalbinizi  ancak  zikrullah  doyurur,  başka  bir  şey  doyurmaz,
          tatmin etmez, buyuruyor.
            Nakşibendi Efendimiz o’nda bunu görünce gıpta etmiş ve sor-
          muş. Demiş ki:
            —Sizin tarikatınızın bidayeti nedir, nihayeti nedir?

          O da demiş ki:
            —Bidayeti  muhalefetül  heva’dan  başlar,  nihayeti  muhabbetül
          Mevla’ya ulaşır.

            —Ne kadar çetin, demiş.
            —Efendim sizinki nedir?
            —Muhabbetül Mevla’dan başlar, muhalefetül heva’ya ulaşır.

            —Ne kadar kolay, demiş.
            Muhabbetül  Mevla’dan  başlayıp  da,  muhalefetül  heva’yı  terk
          etmek çok kolay oluyor.

          Ama  muhalefetül  heva’dan  başlayıp,  muhabbetül  Mevla’ya  ulaş-
          mak çok çetindir, çok uzuyor.


          86  Al-i İmran 3:191
          87   Ra’d 13:28
   180   181   182   183   184   185   186   187   188   189   190