Page 184 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 184

Altın Silsile                                           167

          yaşlarında  bir  genç  çalışıyor,  yüzünde  böyle  nuru  Muhammedî
          parlıyor.
            Tabii,  onlar  insan  sarrafıdır.  İnsanı  gördükleri  zaman  bilirler,
          ölçerler, tartarlar. Nasıl bir insan olduğunu bilirler. Onlar kalp ta-
          sarrufuyla kalplere nazar ederler.
            Onu böyle nurlu görünce kalbini kalbiyle meşgul etmiş. Bakmış
          ki  gencin  başında  mağazada  çok  kalabalık var.  Kimisi mal, fiyat
          soruyor,  kimisi  para  veriyor,  kimisi  mal  seçiyor,  beğeniyor.  Her
          birisine ayrı ayrı cevaplar veriyor. Öyle bir başında büyük kalaba-
          lık, çok büyük bir meşgale içerisindeymiş. Bakmış o genç hiç Al-
          lah’ı  unutmuyor.  Allah’ı  hiçbir  saniye,  bir  nefes  Allah’tan  gafil
          olmuyor, onu öyle görmüş.
            Hicaz’a gitmiş, Beytullah’ı tavaf etmiş. Tavaf yedi şavttır, yedi
          şavt  bir  tavaf  sayılıyor.  Her  dolanmaya  bir  şavt  deniliyor.  Yedi
          defa  dolandıktan  sonra  Beytullah’ın  kapısında  Mültezime  denen
          dua  yeri  vardır.  Bu  vacip  olan  bir  amel  oluyor.  Makam-ı  İbra-
          him’de namaz kılınıyor. O da bir vacip olan bir ameldir. Ama bun-
          lar yedi defa tavaf edildikten sonra yapılıyor. Tavaftan sonra Mül-
          tezime’de dua yapmak, Makam-ı İbrahim’de namaz kılmak vacip
          oluyor.
            Nakşibendi  Efendimiz  bir  cemaatle  tavaf  yapmışlar.  Mültezi-
          me’de dua yapıyormuşlar. Mültezime’de duada seksen beş yaşın-
          daki bir ihtiyara bakmış ki, Allah’tan dünyalık istiyor. Ona da acı-
          yor.

            Dönüp geldikten sonra diyor ki:
            — İki kimse içimi sızlattı. İki kimseye özüm, içim yandı. Birisi
          on sekiz yaşındaki bir genç elli bin filürü liralık hasılat yaptı. Ba-
          şında büyük kalabalıkla muhataptı. Allah’ı hiç unutmadı. O genç
          yaşta öyle bir kemale ulaştığına çok gıpta ettim. Birisi de seksen
          beş yaşında, Beytullah’ı tavaf ettik, Mültezime duasında Allah’tan
          dünyalık istiyor. Ondaki olan cehalete, gaflete de acıyaraktan içim
          yandı, diyor. (GB5)

          …
   179   180   181   182   183   184   185   186   187   188   189