Page 208 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 208

Altın Silsile                                           191

            Nakşibendi Efendimiz Hazretleri mübarek, onun babası sert mi-
          zaçlıymış,  dergahta  hizmet  veren  dervişlere  biraz  sert  kumanda
          ediyormuş.
            —Gelin, gidin, oturun, kalkın.
            Nakşibendi Efendimiz, tabii Evliyaullah’tır, Allah’ın sıfatlarıyla
          sıfatlaşıyor,  onda  bir  merhamet  sıfatı  tecellî  etmiş,  babasının  bu
          tazyikine sabredememiş, demiş ki:

            —Babacığım bak, bu dervişler Allah için gelmiş burada hizmet
          veriyorlar, sen bunlara böyle sert olma, biraz yumuşak ol.
          Babası celallenmiş mübarek:

            —Sen  mi  benim  babamsın,  ben  mi  senin  babanım?  Sen  bana
          akıl mı öğreteceksin? demiş.
            —Evet, zâhirde sen benim babamsın ama maneviyatta da ben
          senin babanım. Sen benim tenimin babasısın, ben de senin ruhunun
          babasıyım. (GBT)
          …
               Nakşibendi Efendimiz buyurmuş ki:
            İbâdet on cüzdür. Dokuzu helâl lokma.
          Ne kadar ibadet yapıyorsa, diyelim ki on bölüm, dokuzu helâl lok-
          ma olacak. (GB1)
          …
               Yani bir insan ne kadar yaşarsa yaşasın, ömrü boyunca Allah’a
          olan ibadetinin, itaatinin onda dokuzu helal lokmadır.
            Bedeni amel, bir de mâli amel var insanlarda değil mi? Gerek
          bedeni ameli olsun, gerek mâli ameli olsun, ömrü boyunca yapmış
          olduğu ibadetin, itaatin onda dokuzu helal lokmadır.
            Öyle  buyuruyorlar  ki  bir insanın  kursağına,  yani midesine  bir
          haram lokma gittiği zaman o, kırk gün boyunca kanına aksediyor
          ya! Mideden kana geçiyor, kandan da iliğinden, damarından kırk
          günde temizlenirmiş. Kırk gün sürermiş. Onun için o kırk gündeki
          ibadeti makbul olmuyor. Helal lokma yemediği için.
   203   204   205   206   207   208   209   210   211   212   213