Page 213 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 213

Gülden Bülbüllere

            Şimdi niye böyle olmuş? Demek ki, Alaaddin de üveysi zahir-
          de,  Nakşibendi  Efendimiz’in  damadı.  Hizmet  görmüş,  himmet
          almış ama bir de Resulullah Efendimiz’den emir gelmiş.
            Zahirde bir Mürşit, halifeye  “sen artık bu işi yap” diye icazet
          veriyor,  izin  veriyor,  bu  biliniyor.  Bir  de  üveysilere  Resulullah
          Efendimiz emrediyor. (GB5)
          …
            Nakşibendi  Efendimiz,  halifelerinden  Muhammed  Parisa  Haz-
          retleri’ni  çok  seviyordu.  Çok  da  makamı  ileride  ama  o  istiğrak
          hâlinden  geçememiş.  Geçemeyince  halka  çok  yararlı  olamamış.
          Alaaddin  Attar  Hazretleri  şuurlu  imiş.  Muhabbet,  cezbe  gelince
          kendisini muhafaza ediyormuş. Kendisini kaybetmiyormuş. Halka
          sohbet ediyormuş. (GB2)
          ...
            Alaaddin Attar, Nakşibendi Efendimiz’in hem halifesi hem de
          damadıdır.  Nakşibendi  Efendimiz’den  sonra  Alaaddin  Attar’ın
          müritlerinden Hacc’a gidenler olmuş. Çok hizmet görmüş, himmet
          almış ve terakki etmiş birisi Hacc’a gidiyormuş. Daha evvel ondan
          Hacc’a gitmek için izin almış. Ondan sonra gelip Şeyh Efendisi’ne:
            —Bana ne gibi tavsiyeleriniz var efendim?
            —Orada  mücavir  kalan  Evliyaullah’tan  Abdülkebiri  Yemeni
          var. Ona selamımı götür. Hacc farizası vazifelerinin haricinde boş
          zamanlarında onun sohbetini kaçırma, sohbetinde bulun.
            Şeyhinin emri en evvel bir umre tavafını, umre sa’yını yapmış.
          Ondan sonra Abdülkebiri Yemeni ile görüşmüş. Onun da büyük bir
          cemaati varmış, riyazet tarikiymiş.
            Her  gün  oruç  tutuyormuş.  Senenin  beş  günü  oruç  haramdır.
          Dört  gün  Kurban  Bayramı’nda,  bir  gün  Ramazan  Bayramı’nda
          oruç  tutmak  haramdır.  Bu  beş  günden  maada  seneyi  hep  oruçlu
          olarak geçiriyormuş.
            Orucunu  neyle  tutuyormuş,  neyle  açıyormuş?  Bezden  bir  da-
          ğarcığı  varmış,  içerisinde  arpa  unu  varmış.  Akşam  iftar  edeceği
          zaman  topraktan  yapılmış  ufak  bir  çanağı  varmış,  ona  zemzemi
          koyuyormuş. O dağarcığındaki kırılmış arpa ununu üç parmağı ile
   208   209   210   211   212   213   214   215   216   217   218