Page 284 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 284
Altın Silsile 267
olmuyor. Her asırda bir tane olur mürşid-i sakaleyn. Çünkü onlara
uzaklık, yakınlık olmadığı için bir tane kâfi geliyor.
Mübarek Paşam Hazretleri buyururdu ki:
—Hazreti Pirin öyle bir saati vardı ki yanına hiç kimse almazdı.
Hanımına derdi ki “Aliye Hanım hele sen beni bir saat yalnız bırak,
git uzakta işini gör”. O bir saatte hiç kimse yok içeride. Fakat içe-
riden de öyle mübareğin istekli bir sohbeti var ki, ama içerde hiç
kimse yok; ayakkabılıkta bir tane ayakkabı yok.
Her gün yirmi dört saatte bir saat böyle cinlere sohbeti oluyormuş.
Paşa Hazretleri Lori’de ihvan olduktan sonra şeyh efendisinin
daha bırakmıyor yakasını. Dedem Bayburt’ta orayı satmış bu sefer
Tercan’a geçmiş. Zahirde sebep ortağı ile almış olduğu yerde Yu-
suf Ağa onu huzursuz etmiş. Ona da kahretmiş, satmış çıkmış git-
miş. Tercan’da Edebük Köyünde yer almış, tekke yaptırmış, hicre-
te kadar Edebük Köyünde kalmış. Hicretin zaten başlangıcında Piri
Sami Hazretleri dünyasını değişmiş. Seferden döndükten sonra yeri
yurdu Erzincan, daha bırakmamışlar, “gitme” demişler. Burada da
bir şey çıkmış.
Demek ki sahabede olan bunlarda da oluyor. Nasıl sahabe de iki
taraf oldular ya. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: “Ya Osman
senin zamanında fitne kopar. Ya Ali senin hilafetin zamanında da
kavga çıkar, kan dökülür.” buyurmuş.
Evet, bu da işte hicretten döndükten sonra o ikinci halifesi olan
Hacı Abdurrahman Efendi taraftarı muhalefet etmiş. Piri Sami
Hazretlerinin beş tane halifesi var. Muhammed Beşir Efendi bir,
Hacı Abdurrahman Efendi iki, Hacı Ali Efendi üç, Hacı Hasan
Efendi dört, Hacı Hoca beş.
Hacı Hoca Erzincanlıymış. Fakat Hacı Ali Efendi Kelkit’in bir
köyünden. Hacı Hasan Efendi de Refahiye’nin bir köyünden. Hacı
Abdurrahman Efendi, dedem de Erzincanlı.
Fakat Piri Sami hayattayken:
—Dedeme git mekânını kur, mekânını belli et; halkı topla, hal-
ka sohbet et. Onları delaletten hidayete yönelt.

