Page 281 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 281

Gülden Bülbüllere

          büyük köy, zengin köydür. O köydekiler hep yediden yetmişe hep
          Piri Sami Hazretlerinin müritleriymiş. Orada bir de Nuri Bey var-
          mış. O da Piri Sami Hazretleriyle gezermiş. Heybesine Mecidiye
          doldururmuş, köylerde Hazreti Pîrden ders alana para veriyormuş.
            Refahiye ile Kelkit arasında Şurut köyüne gitmişler. Orada da
          su  şıhları  var.  Onlarda  bir  ocak  var,  su  haşlıyorlar.  Hikmet  işte
          kızmış taşı ellerine alıyorlar yanmıyor. Bu durum ocaktan gelen bir
          şey, sülaleden gelen bir şeydir. Fakat o su şıhlarına:
            —Gelin ders alın, demiş. Onlar da demiş ki:

            —Biz şeyhiz.
          Nuri Bey de demiş ki:
            —Şeyh olsanız da şeyhe bir Peygamber lazım değil mi?
          Mecidiye ile parayla ders aldırıyor o kadar şey.
            İşte  mübarek  o  Melihşerif  Köyünde  camiyi  yaptırdığı  zaman
          Ali Bey isminde bir tanesinin evinde kalıyormuş. Sabahtan kalkı-
          yormuş, Ali Bey’i namaza sesliyormuş.
            —Ali Bey, Ali Bey namaza kalk.
          Bu  Ali  Bey  de  bir  gün  namaza  kalkmış  gözlerini  ovalayaraktan,
          başı çıplakmış, kel değil de saçı dökülmüş.
            —Canım  efendim  Ali  Bey,  Ali  Bey  diye  sesliyorsun,  beyler
          kuşluğa kadar yatarlar. Niye rahatsız ediyorsun beni? Eğer yok Kel
          Ali, Kel Ali diye sesle ki kalkayım. Demiş.
          Böyle işte, tabii dedemizi ne bileyim kendisini görmedik ama onda
          olan bambaşkaymış.
            Piri Sami Hazretleri Nurşin’e gidermiş. Ki her gidişinde ihvan-
          larla  beraber  gidermişler. Beşir  Efendiyi  dedemi götürmezmiş. O
          da istermiş ki onunla beraber gitsin, söyleyememiş, Mehmet Efendi
          isminde birisi varmış, Piri Sami Hazretleri ile çok serbest konuşu-
          yormuş. Kendisi de hocaymış. Beşir Efendi demiş ki:
            —Hazreti Pîre söyle beni de götürsün. O da demiş ki:
            —Kurban Beşir Efendi de götürmeni arzu ediyor.
          Piri Sami Hazretleri:
   276   277   278   279   280   281   282   283   284   285   286