Page 155 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 155
Gülden Bülbüllere 150
Mesela hayrı, şerri…
Hayır, şer ne?
Hayır, şer burada hayır ve şerri işlemek değildir. Sana gelen hastalık-
sağlık, sana olan fakirlik-zenginlik veya başında bulunan fakiri-zengini
başındaki hastayı-sağı veya karşındaki işte sana iyilik yapan sana
kötülük yapan, seni seven seni sevmeyen, seni metheden seni
zemmeden... Bak bunlar nedir?
Bunlar işte tefrika tabiî .
Ama bunu şeriat kaldıramıyor. Ancak ehli tarikat bu tefrikayı kaldırır
atar. Niçin, neden kaldırıyor?
Ya dersin bir-durur Hallâk-ı âlem
Beğenmezsin filan oğlu filânı
Sen bu âlemleri halk eden Halik bir diyorsun ama niçin
beğenmiyorsun Ahmet böyle Mehmet böyle; şu şöyle, bu böyle diye
niye diyorsun? Halbuki onun birliğini, Allah'ın birliğini “bir” lesen
Allah halk etmiştir hepsini müsavi göreceksin.
Yaratılmışı hoş gör yaratandan ötürü
Demek ki insan aşka duçar olmazsa, Allah sevgisi bir insanın kalbinde
olmazsa tefrika kalkmaz. Bak ne buyurdu kelamında,
Sevdim seni seydâ-yı cihân hayır ve şerde
Sana öyle sevgimi verdim ki hayır da senden geliyor şer de senden
geliyor.
Hasta da etsen sen veriyorsun yine severim,
Sağlık da versen senden geliyor yine severim,
Cefa da geliyorsa senden geliyor yine severim,
Sevdiğinden dolayı seni yine severim,
Sefa da gelse senden, seni yine severim.
Celali Baba onun için buyurmuş ki;
Belâ-yı kazadan kurtulmaz başın
Gün-be-gûn yürekte artıyor cûşun
Celâli yâd ile görülmez işin
Bu dertli sinemin dermanı geldi