Page 169 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 169

Gülden Bülbüllere                                                   164
          Âşık diyor, Allah'a âşık olan diyor.
          Cennete  âşık  olan  zaten  cenneti  istiyor,  cenneti  kazanmak  istiyor.
          Ama  cenneti  hiç  istemeyen,  cennet  hiç  gönlüne,  aklına  gelmiyor.
          Acaba Allah'ın rızasını kazanacağım mı? Allah'ın cemalini göreceğim
          mi?
          İşte âşıklar böyle.
                 Sensin benim canım canı
                 Sensiz kararım yokturur
                 Cennette sen olmazsan
                 Vallah nazarım yokturur
          Bizim elimizde mevcut olan Divan'da Salih Baba ne buyuruyor?
                 Cemâlin şem'ine müştâk olanlar
          Yani cemalindeki bu şem ışık manasına, nur manasına. Zaten güneş
          ışığı da şems’tir.
                 Cemâlin şem'ine müştâk olanlar
          Müştak  yani  cemalin  şem'ine  âşık,  müştak  olanlar,  nurunu  görmek
          isteyenler.
                 Cemâlin şem'ine müştâk olanlar
                 N'eder cennetteki ebrârı leylî
          Yani cennetin varlığını süsünü başını, altınını, incisini istemez.
          Ama de ki biz âşık mıyız?
          Âşığız.
          Âşık değil miyiz?
          Eğer  hakiki  âşıklara  karşı  âşık  değiliz  ama  hiç  Allah'ı  sevmeyenlere
          karşı da…
          Allah'ı seven kim, sevmeyen kim?
          Allah'ı insanlar severler. Cennet için severler, cehennemden kurtulsun
          diye  severler.  Allah'ın  emirlerini  tutsun  ki  cenneti  kazansın.
          Cehennem azabından kurtulmak için yasaklardan kaçsın ki kurtulsun.
          Fakat âşıklar böyle değil.
          Ne cehennemin korkusu var onlarda ne de cennetin arzusu var.
   164   165   166   167   168   169   170   171   172   173   174