Page 164 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 164

Aşk ve Mahviyet                                                     159
          Burada gönül kalptir. Fehim anladı, neyi anladı?
          “La” yok, “illa” var. Gönül “La” her şeyi kalbinden çıkardı, attı hiçbir
          şey bırakmadı. Her şey kalpten atılınca, her şey çıkarsa o kalp silinmiş
          bir aynadır. “İlla” her şeyi kalbinden çıkardı attı “illa” var olan Allah
          onda, onun kalbinde tecelli etti.
                        Gönül fehm edeli "lâ"dan "illâ"yı
                        Mecnûn-veş biz de bulduk Leylâ'yı
          Bu bir izahtır. “Mecnun gibi biz de bulduk Leyla'yı” bir izahtır. Çünkü
          Mecnun'un Leyla ile bir hadisesi var, olmuştur. Kelamı kibarlarda bu
          çok geçer.  Kelamı kibarlarda geçenler  hiç galat olmaz, yalan olmaz.
          Mecnun bir Leyla'ya âşık olmuş. Mecnun nefsi için Leyla'yı sevmiş, bir
          kız, bu aşk-ı mecazdır. Ama nasıl âşık olmuş ona ki bütün yemesi de
          onun sevgisi olmuş, içmesi de onun sevgisi, uykusu da onun sevgisi
          olmuş. Yemiyor, içmiyor, uyumuyor.
          Ne uyutmuyor onu? Leyla'nın sevgisi,
          Ne yedirmiyor ona? Leyla'nın sevgisi,
          Ne içirmiyor ona? Leyla'nın sevgisi.
          Hepsi Leyla'dan başka bir şeyi yok. Daha zikri de olmuş Leyla, gıdası
          da olmuş Leyla, hayatı da olmuş Leyla, bütün her şeyi Leyla. Ama bir
          Leyla'dan ona görünen o güzellik var ya Cenabı Hak bütün eşyadan
          ona göstermiş.
          Aslında Leyla çok güzel bir kız değilmiş. Eğer çok güzel olsaydı ona o
          zamanın beyleri, ağaları, zenginleri talip olurlardı. Hiç kimse ona talip
          olmamış.  Mecnun  ise  çok  fakir,  işsiz,  beceriksiz,  böyle  naçar,  sefil
          birisiymiş.  Ona  da  fakir,  sefil,  bir  iş  sanatı,  mesleği  yok,  diye
          vermemişler.  Ama  burada  demek  ki  Cenabı  Hak  Mecnun'a  bir
          güzellik göstermiş, çirkin olduğu halde, güzel olmadığı halde Leyla’yı
          güzel göstermiş. O güzellik onun gönlünü almış ve ona yedirmemiş,
          içirmemiş,  onu  uyutmamış.  Böyle  olunca  onda  bir  sadakat  olmuş.
          Sadakatinden  dolayı  Cenabı  Hak  ona  merhamet  etmiş.  Yıllar  boyu
          ağlayıp,  sızlayıp,  gezip  dolanması  Allah'ın  merhametini  cezbetmiş.
          Kuludur, Allah kuluna acır. Ona Cenabı Hak ne yapmış?
          Ona  sade  bir  Leyla'nın  yüzünden  görünen  o  güzelliği  Cenabı  Hak
          bütün eşyadan göstermiş. Allah'ın sıfat nuruna o zaman ulaşmış.
   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169