Page 186 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 186

Aşk ve Mahviyet                                                     181
          Kethüda  isminde  bir  meşayih  bunun  hastalığını  duymuş,  ziyaretine
          gitmiş. Bu sünnettir.
          Peygamber  Efendimiz  nasıl  yar-ı  garı  Ebubekir  Sıddîk  Ekber
          Efendimiz’le,  hep  onla  berabermiş.  Meşayihin  de  yanında  bir  tane
          mürit bulunması sünnettir. Ama yanında iki de olur, üç de olur, beş de
          olur başka. Muzaffer Kethüda ismindeki meşayih, bir müridini almış
          beraber Saadeddin Kaşgari Hazretleri hastalanmış, görmeye gelmişler.
          Müsaade  almışlar,  içeri  girmişler.  Ziyaretlerini  yapmışlar,  hal  hatır
          etmişler.  Muzaffer  Kethüda,  Saadeddin  Kaşgari  Hazretleri’nden  bir
          müsaade almış, demiş ki,
          —Efendim  biz  Halveti  tarikatındanız,  biz  zikrimizi  cehrî  yaparız,
          müsaade eder misin, burada kendi usulümüzce bir cehrî zikir yapalım.
          —Yapın, hoş, demiş.
          Bunlar  müridiyle  beraber  cehrî  zikre  başlamışlar.  Bir  zaman  zikir
          yapmışlar,  tamamen  istiğrak  âlemine  geçmişler,  zikirden  sonra
          uyumuşlar. Zikri hem hareketle hem de sesle yapıyorlar.
          Saadeddin Kaşgari Hazretleri’nin de hizmetinde Alaaddin isminde bir
          müridi  varmış.  Yani  otuz  iki  tane  irşat  etmiş  olduğu  halifelerin
          beraberinde, hizmetinde olanların en üstünüdür.
          O meşayih de bir müridiyle gelmiş. Şeyhi ile müridi zikri yapmışlar,
          beyhutluk  âlemine  geçmişler.  Beyhutluk  âleminden  ayıldıktan  sonra
          şeyh şöyle bir ifade de buyuruyor,
          —Siz evlad-ı resulden misiniz?
          —Evet.
          —Bu  nesebinizi  izhar  edeceksiniz,  aşikâra  geleceksiniz  ki  hürmet
          edebilelim size. Evlad-ı resule hürmet Resulullah’a hürmettir. İnsanlar
          size  hürmet  etsinler.  Evlad-ı  resulü  sevmek,  Resulullah’ı  sevmektir.
          İnsanlar  bilsinler,  hürmet  etsinler,  sevsinler  de  amel  işlemiş,  sevap
          kazanmış  olsunlar.  Siz  bu  nesebinizi  izhar,  aşikâr  edecekken  niye
          gizliyorsunuz, demiş.
          —Evet,  babamdan  kalan  bana  bir  evlad-ı  resulden  olduğuma  dair
          şecere  vardı.  Tarikata  girince  baktım  ki  o  bana  varlık  oluyor.  O
          şecereyi  götürdüm  varlık  olmasın  diye  bir  duvarın  deliğine  soktum,
          çamurla kapattım, kaybettim.
   181   182   183   184   185   186   187   188   189   190   191