Page 202 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 202

Aşk ve Mahviyet                                                     197
                 Eriş kalb-i selim içre huzura
                 Seni mahvet erem dersen sürura
          Bakın insan sürur, sefa ister.
          Neredeymiş sürur, sefa?
          Mahviyette, yoklukta. Varlıkta sürur, sefa olmaz.
                 Eriş kalb-i selim içre huzura
                 Seni mahvet erem dersen sürura
                 Ölmeden evvel öl, gel gir kubura
          Burada  ne  var?  Burada  da  “Mûtû  kable  entemûtû”  Ölmeden  evvel
          ölün, buyurmuyor mu Cenabı Hak?
          İşte burada diyor ki: “Ölmeden evvel ölün.” Onu elde edersen, “Mûtû
          kable entemûtû” sırrına mahzar olursan, tamam.
          O zaman ne oldu? Berzah âlemini geçtin. Ondan sonra,
                 Muhabbet güllerin görmek dilersen
                 Hakîkat meyvesin dermek dilersen
          Hakikate ulaşmak istiyorsan, marifete ulaşmak istiyorsan onun için ne
          lazım? Kalbi selim lazım ve mahviyet lazım.
          Kalbi selim neyle olur efendiler? Allah’ı zikredersen olur.
          Çünkü Allah’ın zikrinin karşılığında, Allah sevgisinin karşısında olan
          bütün sevgiler onun muarızıdır (karşı gelen), muhalifidir.
          Kalpteki dünya sevgisi, ahiret sevgisi de buna manidir.
          Çünkü  bak;  ehli  dünya,  ehli  ahiret,  ehli  huzur  var.  Kelamı  kibarda
          buyrulmuş,
                 Dünyayı koy, ukbayı koy
                 Var ol kuru davayı koy
          Ama hâşâ yanlış anlaşılmasın! Biz avam sınıfındayız. Bizim için ukba,
          kuru dava değil.
          Ukbaya karşı, ahirete karşı dünya kuru davadır.
          Ama ehli huzura karşı ahiret de kuru davadır.
          Niçin? Sen ahiret için mi amelini işledin?
   197   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207