Page 206 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 206
Aşk ve Mahviyet 201
Çaba harca, çalış, çabala ki nefsin seni eğmesin, diyor. Sana bir halat
takmış boynuna çekmiş, sürüklemiş cehenneme götürüyor. Çalış ki o
halatı koparasın, onun halatından kurtulasın, diyor.
Ama neyle? Ancak o halattan neyle kurtulursun?
Cehdet ki bulasın sen sana çare
Ellerin ayıbını gözleme gardaş
Yani Ahmet şunu yapıyor, Mehmet bunu ediyor; şu, şunu yapıyor; bu,
bunu yapıyor. Ne yapacaksın sen? Eğer onların ayıbını gözlersen
olmaz.
Çünkü Cenabı Hak “Settarü'l-uyub” ayıpları setrediyor. Peygamber
Efendimiz de setretmiş. Peygamber Efendimiz de Allah'ın ahlakı ile
ahlaklanmış, Cenabı Hakk’ın sıfatıyla sıfatlanmış.
Velîler de böyledir. Velîler de setreder. Eğer biz de velîlerin izlerinden
yürüyeceksek, biz de velîleri tanıyacaksak, biz de velîlerin eteğine
yapışmışsak o eteği elimizden bırakmayacağız. O etek bizi kurtaracak.
O eteği elimizden bırakmayacaksak biz de böyle olacağız. Kimsede
ayıp görmeyeceğiz. Çünkü,
Dil uzatma kainatın haliki hep bir durur
Kimseyi hor görme daim sendeki noksana bak
Onun için bu kelamlar hakikatten bahsediyor. Yani niye böyle oluyor?
Cenabı Hak “Her kim ki Allah için alçalırsa biz onu yükseltiriz.”
buyuruyor.
Bir insan olarak, senin kendi ayıbın varken başkasında ayıp görürsen,
kusur görürsen, sen o zaman yükselmiş olabilir misin? Sen alçalmış
olursun.
O zaman da Cenabı Hak “Her kim ki tekebbür sahibi olursa biz onu
hakir ederiz.” buyuruyor.
İşte tasavvufun bütün gayesi budur.
Tarikatta üç büyük amel var:
Birisi: En büyük amel, tevazudur. Tarikatta tevazudan büyük bir amel
yoktur. Şimdi şöyle, sen alçaldıkça yükseliyorsun. Sen alçaldıkça Allah
seni yükseltiyor. Ne olacak o zaman?