Page 281 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 281

Gülden Bülbüllere                                                   276
          Çok sevenler var ki onlar da kıskanıyorlar. Benim şeyh efendim bana
          iltifat  etsin,  benimle  ilgilensin,  beni  sevsin;  başkasını  sevmesin,  bu
          doğru değil.
          Buna  ihsan  denmez,  çünkü  bu  Allah’ın  rahmetini  noksan  görmek,
          Resulullah’ın  şefaatini  noksan  görmek,  Evliyâullah’ın  himmetini
          noksan görmektir.
          Sanki sen bir fakirsin, gitmişsin bir kapıya sâil (dilenci), orada Allah
          rızası için bir şey istiyorsun. O kapı sana bir şey verecek. Bir sâil daha
          geldiği zaman diğeri der ki:
          —Bu  nereden  geldi  yahu?  Şimdi  bana  vereceğini  ikiye  böler,  o
          olmasaydı bana fazla verirdi. O da geldi şimdi bana az verecek, der.
          Canım  Allah  sana  da  versin,  ona  da  versin.  Kıskanma,  niye
          kıskanıyorsun?
          Evet, onun için burada çok dikkat edin, ihvanlar! Birbirinizi sevin.
          Eğer ki bu yolda terakki etmek istiyorsak, bu yolda gitmek istiyorsak,
          bir  şey  sahibi  olmak  istiyorsak,  birbirinizi  sevin.  Kenetlenin
          birbirinize, birbirinizde kusur görmeyin.
          En  büyük  burada  maharet,  en  büyük  amel  birbirinizin  kusurunu
          örteceksin, seveceksin.
          En  büyük  kusur  burada  birbirinizde  kusur  görürseniz,  açarsanız  en
          büyük  zararı  işlemiş  olursunuz.  O  kusuru  gördüğün  zaman  zaten
          sevmezsin,  kusurunu  görünce  sevmezsin  ve  ondan  kaçarsın.  O
          hatmeye gelince sen de kaçarsın. Veyahut da onun kusurunu gördün
          ya.
          —Sen şöylesin, sen böylesin, dersen.
          O gelmez kaçırırsın. O hatmeye gelmezse senin zararın mı olur, kârın
          mı  olur?  Onu  sen  oradan  kaçırmış  olsan  kârın  mı  olur,  zararın  mı
          olur?
          Bunları idrak edin, bunları düşünün.

          ….
                 Olârın ruhlarının yok karârı
                 Dolaşırlar zemîn ü âsumânı
          Dolanırlar, gezerler. Oların ruhları, kim bunlar? Velîler.
   276   277   278   279   280   281   282   283   284   285   286