Page 285 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 285
Gülden Bülbüllere 280
Ama isyandan başka bir şeyim olmadı. Sana layık bir müritlik
yapamadım, sana layık olamadım.
Hevâ-yı hevesden ayık olmadım
Aslâ bir amele fâik olmadım
Esrâr-ı pîrime lâyık olmadım
Evet, böyle desinler.
Yeni ders alan da desin ki:
—Ya Hazreti Pîr, Yâ Şeyh Efendim bak bu amcam, bu ağabeyim
yirmi senedir seni tanımış, yirmi senedir sana hizmet ediyor, himmet
almıştır muhakkak. Sana bir yakınlığı var. Yeni tarikata girdim onun
hürmetine beni de muhafaza et bu tarikatta. Bir vücut sahibi et, bir
amel sahibi et. Aldanmayayım, sapmayayım, sapıtmayayım, yanlış
yollara gitmeyeyim.
Buradan ne olur? Bunlar insanı alçaltır, bunlar insanın kalbini boşaltır.
Kalp burada boşalacak ki kin çıkacak, gadap çıkacak, haset çıkacak,
gurur çıkacak. Öyle ki kalbi boş olsun.
Kalp boşalmazsa dolu bir kaba bir şey konulmaz, boş kaba konulur.
Bir kap dolmuş ne koyabilirsin ki? Boş olunca konulur.
İşte burada da teveccühteki nurlar tecelli edecektir. Allah’ın nurları:
esma nuru, sıfat nuru, zât nuru.
Esma nuru isimlerden tecelli eder. Müridi bakarsın ki ruhu esma nuru
ile idare edilir. Mademki senin bir muhabbetin var. Neyle? Şeyh
efendin kuşatıyor. Bir esma nuru ile seni idare ediyor. Niçin bak?
Nasıl buyuruyor,
Hemân bir lahza sağ olmak bana sensiz harâm olsun
Sâlih Baba böyle buyuruyor. Yunus Emre ne buyuruyor,
Senin aşkın deniz ben bir balıcak
Balık sudan çıka hemen ölüdür
Senin sevgin beni bir deniz gibi ihâta etmiş. Balık denizde olur.
Denizden çıktı mı ölür. Senin sevgin de benden kesilirse benim
ruhum da balık gibi ölür. Bu kelamı kibar bunu ifade ediyor.