Page 137 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 137
Tasarruf 125
söyleyen, ancak kendisine Allah tarafından hibe edilmiş bir ilmin
olduğuna mütemadiyen şahitlik ettiğimiz Efendim bizi bir kez daha
aydınlatmış oldu. Nezaketinden de fetvayı zahiren ilim tahsil etmiş
olan bendenizin vermesini daha uygun buldu. Böylelikle ailenin
müşkülü halledildi hamdolsun.
***
Efendim Hazretleri 1992 yılında Erzincan’dan Ankara’ya kara-
yolu ile gelirken, kardeşlerimizin ısrarı üzerine Ankara’nın Elmadağ
ilçesinde 1-2 saat kaldı. Buradaki sohbette bizim yolumuzun büyük-
lerinden Sıbgatullah Arvasî Hazretleri’nin torunlarından olan İlçe
Müftüsü Nimetullah Arvas Hoca da vardı. Nimetullah Hoca o gün-
lerde “gavsın alametleri” üzerinde çalışmaktaymış ve bu çalışmala-
rında gavsın alameti olarak üç hususu tespit etmiş: Gavs karşısındaki
kişinin zihnen meşgul olduğu şeyi Allah’ın bildirmesiyle bilir, Al-
lah’ın izniyle karşısındakine bildiğini unutturur ve vücudunda son-
radan meydana gelme bir noksanlık bulunur.
Müftü Hoca zihninde bu meseleler varken o mecliste oturmakta
ve hiçbir kelam etmeden Abdurrahim Efendim’i dinlemekteydi.
Orada bulunan kişileri de şaşırtacak şekilde Abdurrahim Efendim
sol elinin küçük parmağının düşmesiyle neticelenen hadiseyi uzun
uzun anlattı. Elmadağ’daki sohbetten sonra Efendim ayrıldı. Akşam
Necatibey Caddesi’nde bulunan Boral Konfeksiyon’un sahibi Yaşar
Tunç Ağabey’e ait dairede hatme yapmak için yeniden toplanıldı-
ğında Elmadağ Müftüsü de orada hazır bulunmaktaydı. Yatsı na-
mazı kılınacaktı. Efendim Müftü Efendi’ye mihrabı ikram etti.
Müftü Efendi namaz sonrası Amenerrasulü’yü okumaya başladı. İlk
durak işaretine kadar okudu, fakat gerisi gelmedi. Bir daha başladı,
yine gerisi yine yok! Tam bu esnada Müftü Efendi içinde bulunduğu
durumu anladı ve bulunduğu yerden Abdurrahim Efendim’in dizle-
rine doğru uzandı. Efendim Müftü Efendi’nin başını okşadı ve ona
dua etti. Müftü Efendi doğruldu, yerine geçti ve mihrabiyeyi tamam-
ladı. Meselenin aslını Müftü Efendi daha sonra şöyle anlattı:
˗ Elmadağ’da zihnimde hep gavsın alametleri meselesi vardı.
Orada zihnen ne ile meşgul olduğumu bildi ve vücudunda