Page 219 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 219
Tasarruf 207
yin, bu seçim ittifakı her iki parti için de hayırlı olacak. İttifaka yar-
dımcı olsun.” Türkeş, Abdurrahim Efendim’e çok hürmet gösterirdi.
Efendim’in mesajını alınca “Abdurrahim Efendi Hazretleri’ne selam
söyleyin, hürmetlerimi bildirin. İttifakı bozan taraf biz olmayaca-
ğız.” demiş. Sonra bu iki parti arasında seçim ittifakı gerçekleşti. İki
parti de normalden çok fazla milletvekili çıkardılar ve kârlı oldular.
Seçimlerden sonra Erbakan Hoca; Şevket Kazan ve Oğuzhan
Asiltürk ile birlikte Abdurrahim Efendim’e teşekkür ziyaretinde bu-
lunmak üzere 3 Kasım 1991 günü saat 13:00’te İncek’te gerçekleşe-
cek olan randevusuna biraz gecikmeli olarak geldi.
Efendim Hazretleri onları salon kapısında karşıladı ve çok dualar
etti. Sonra Erbakan “İhvanlarınızın seçimlerdeki gayretleri ve kar-
deşlerimize (Türkeş’i kastederek) seçim ittifakı için yaptığınız tel-
kinleriniz nedeniyle size teşekkür etmeye geldik. Siz hem nefisleri
terbiye ediyorsunuz hem de cihad ediyorsunuz. Saadetin anahtarı
tekkelerin genişlemesindedir. Biz bir şahit ya da bilirkişi çağıracak
olsak, o kişi için tekkeden tezkiye kâğıdı isteyeceğiz. Olumsuzluk
hâlinde de tazminat isteyeceğiz.” dedi. Efendim de “Seçim başarı-
sında himmet oldu.” buyurdu. Erbakan Hoca “Biz helikopterle yu-
karıdan dolaşıyoruz, bunu görüyoruz. Çok çalıştık, hak ettik.” dedi.
Efendim Hazretleri mikrofonu Erbakan’a uzatmıştı. Erbakan uzun
bir nutuk çekti. Sözlerine şöyle başladı: “Müslüman’ım demekle iş
bitmez…” Erbakan’ın Efendim Hazretleri’nin huzurundaki bu uzun
seçim konuşmasından ihvan biraz rahatsız oldu.
Heyet Tekke’den ayrıldıktan sonra bir gazelhan “Bize derya-yı
vahdetten haberler söyleyen gelsin, Hakikat güllerin görüp bizi mest
eyleyen gelsin …” beyitlerini okudu ve ihvanlar cezbelendiler.
***
Bayburt’ta bir meczub ihvan Abdurrahim Efendim’i kastederek
“Makam-ı Mahmud’a üç kişi çıkmış, biri de Efendi’dir” demiş.
Yüksel Yalçınkaya Ağabeyimiz de Efendim Hazretleri’nin utanarak
“Biz aciz de Makam-ı Mahmud’a iki defa elimizi sürdük.” dedikle-
rini, bunu söylerken de yüzünün kıpkırmızı olduğunu söyledi ve “O
nasıl bir sohbetse, demek ki bunu demesi gerekiyordu.” dedi.